Kimi zaman,
Taþ attýðýmýz kentin yaðmurlu sesinde boðuluyoruz…
Dokunarak yanarmýþ el göz yürek
Ve bir uðultudur çýnlayacak olan duyularýmýzda üç beþ satýr/gardiyan
Bize bu kalabalýk sýzýyý öðretir zam/an…
Çözülür usul usul “hey can hey can”
Kirpiklerine düðümlenen pervasýz iki damla
Çýðlýðýný hiçbir yere sýðdýrmaz
Mayalanýrken anne odalarýnda z/âlim ninniler…
Yankýlanýr damarlarda burgaçlar
Ve kanar sokaklarýmýzda dizlerimizde ki yaralar
Ah etsek de pencere duvar döküp içimizi
Kýrýlýr kirpikleri mýsralarýn
Doluþur kan pýhtýsý bakýþlarýna cümlelerin…
Bazen gam terazisinde salýnýr
Annemizin kasveti
Bazen aðýda düþen harfleri ç/aðlatýr
Babamýzýn o nasýrlý elleri
Ve gizleriz gözyaþýmýzý göðe yükselen onurumuzdan
Güvense, býrakmaz yerini bizde endiþelere…
Yine de severiz biz yürekte tüten ocaðýmýzý
Nazlý nazlý savrulsa da kâ/külü kelimelerin
Büyürüz aniden
Baba ocaðýnda oyalanýrken mevsimsiz türkülerimiz
Anne eteðinin gölgesinde kardelen yeþeririz…
Gecikmiþ bir seda býrakýrken dünyaya
Gözün gördüðü hayat b/ilgisinden
Acýsýný alýyoruz insanýn iki mýsra
Yürekten severiz sonrasýnda sýzým sýzým
Ve ölmesini de biliriz gökyüzümüz ateþ kusup
Kanatlarýmýzý alazlayýnca…
Kentine dönüyorken veryansýn telaþlarýnýz/ konuþuyoruz içtenlikle her birimiz doðrularýmýzý
Ve çoðalýyoruz ah ile susan biri olarak…