Baþýboþ bir karanlýk dolaþýyorken yüzümün sokaklarýnda
Alev iþli gözlerine bakýyorum çocukluðumun
Dahasý,
Alnýmýn göðünde vuruluyordu serçeler
Ve bir tutam ah yanýðý sýralanýyordu avuç çizgilerimde...
Yüreði öpülürse baþaðýn doðrulur mu bedeni?
Ya da topraða gömülürse bedeni kalýr mý buðday sarý gölgesi?
Isýrdýkça þivemi
Çeliþkili sorular balla kesiyor ünlemlerimi
Ýçimde kuyruksuz uçurtmalar
Tutarsýz rüzgârlarla ýrgalýyor özlemlerimi
Dudak büktüðüm sevinçleri arýyor
Alnýmýn yokuþlarýndan düþen takvimler…
Bazen yarým kalmýþ bir þiirin dibinde
07 uçla yazýlmýþ sonu olmayan bir A harfiyle çala kelam irkiliyorken
Bazen kendi lirik hikâyemin kum tanelerinde zamaný kara kalem öldürüyorum
Bazen de korkularýmda sabýrla seyahat eden aðrýlarýn þakaklarýmý sobelemesinin
Çýðlýk çýðlýða sessizliðiyle ürperiyorum
Hüzünler mühürlüyorum yani göz çukurlarýma
Yaðmak için avuçlarýma…
Akþama aldanmýþ bir tan vaktinde
Siyah haritasýna kelepçeleyip göðü
Güz topraðýna gömüyorum yorgunluðumun sararmýþ cesedini
Sonrasýnda sayfalara suskunluðumu sunuyorum gümüþ tepside
Duru bir içtenlikle…
Yarýný karþýlarken ayak seslerinden tanýyorum türkülerimin
El aman sýzlanýþýný
Acemi bir gayretle yutkunuyorum
Hayatýn ilk yarýsýný
Ve bu barbar karamsarlýkta en nihayet
Müþtekiyim kendimden…