syracus
yaşamak
syracus

yaşamak


yaşamak





Ölüm bir dizi inci gibi dağılır yanağına
Satır arası gözyaşı yada boncuk sıraları
içinde iç içe sarılı


Ve hiç bir geçerli tanımı yoktur ölümün
Sürpriz, şaşkınlık, erken, nereye ?
Güneşe doğru göçer her ölü
Ve sarışın meleklerin gökyüzü yarılarak
bağlayan halkaları bir bir açılır kolyenin
başka bir kolyede bir parça olmak için


ölümden sonra hayat’tan?? önce
oysa yaşamak gerekir ölmeden önce

ağaçlar bitkiler kuşlar gibi
yaşamak nefes almaktır vesselam
basit önce
sonra
sığınağımız toprak cömert
ayırmadan herkesi kucaklayarak
ve tutku ile hissederek acıyı
gözlerini kısmadan kasmadan
içine çekerek sigara dumanı gibi mesela
şikayetsiz, mızmızsız cesur mağara adamları gibi
duvarlara hikayeni kazıyarak
su geçirmez sanıyor hayatı
bir otoyolun ortasındaki canlı
dinlenecek zaman yok
yaşa ! yaşa !
sadece ağızlar farlar bakıyor
Hayran hayran
Gülüyorsun kalbin ağır




Bir bilsen kaç milyon insan yaşadı, öldü
o eski insanların çıplak anısı
ki Phoebus yaldız heykeller ekliyordu
erkek ve kadın kendi gölgesinde
doğal ve kaygısız oynaşırken
Ve gökler ve güneş okşamada sırtını
asil çatıyı inşa etmek için
Cybèle sonra, bereketli cömert ürünlerinden
Bulamıyordu oğullarına pahalı bir hediye
Ama kalbi bir kurt hassasiyeti ile kabarmıştı
Emziriyordu evreni kahverengi memelerinden


ekin ve arpa ve derken harman.
Şık, sağlam ve güçlü adam,
kralların atfettiği apoletlerinden memnun;
Saf meyvesi bütün mezalimin ve bakirelerin,
Eti yumuşak ve sağlam ısırıkların !









Tasavvur etmek için şimdi,
Görünen o tanıdık gerçeği
Erkek ve kadının çıplaklığının yalın gerçekligini
ruhunu sarmalamış soğuk karanlık bir şal
Tehdit dolu bir siyah tablonun önündesin.
Ey korkunç canavar, kendi giysisine ağlamada!
Ah aptal benlik! yüzlerine layık maskeleri!
ey zavallı bükülmüş gövde, ince tombul ya da sarkık,
Faydasız, amansız
Pirinç kundaklarına sarılmış çocukları!
Ve sen, kadın, ne yazık ki! mum gibi solgunsun,
Yani, bakire kanı içiyor sefaletin
kalıtsal memesini sürükleyen analık günahının
Ve doğurganlığının bütün dehşetin!
kalbi pamukçuk tarafından kemirilen yüzlerin,


Ve evet moda
sanat tanrıcalarımızın geç icatları
Sağlıksız ruhlara engel değil
Derin bir hürmet duymak için gençliğin anısına
- Bir kutsal gençlik, dingin, sade görünümlü
bakışı duru ve berrak su gibi,
Ve her yerde, hedonistçe yayılacak
kuşlar ve çiçekler mavi gökyüzü gibi,








+ Bir kolyeyi oluşturan taşlar ne kadar değerli olursa olsun, onları bir arada tutan şey yanlızca bir iplik parçasıdır.

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.