aralanmýyor ketum yüzün parmak izini kâðýtlara býraktýðýn hüznün çözülmüyor lehçesi her istasyonda ýssýzlýk söz yoruldu bulamýyor yolunu beden ayrý ruh ayrý yerde mahkûmiyette artýk…
diklendikçe düþüp ve her düþüþünde sana çarpan el baþkalarýný, kendi içinde yeþertirken sana deðmeyen su/ senin…
siren seslerine aldýrma âþinâsýn sen buna gaipten sesler varsay onu güçsüzdeki umar kanamasýna silik gölgelerin sonsuzu düþer göz izlerine
ona geldiðim gün bir çocuk utancýyla pembeydi yüzüm dalýnda kararan üzüm gibi karardým günbegün koparýlýp, ezildim ayakaltý ve sonra þarap oldum, içtim kendimi son sürat yürüyorum iki heceliye doðru bardaktan boþalýr gibi boþalýyor içimdeki kan su söndürmüyor alkolu
bak! acýkan düþlerini doyurmak için üzerinde örtülü kara perdeden rol çalýyor kendine palyaço
çið süt emmiþ insanoðlu ondan beklediðimizi biz neden yapmýyoruz ki? arsýz yap(sýn) dünya bizi de…