glenay
Üzüntülerim
glenay

Üzüntülerim




bir limon gibi sıksam suyunu çıkarsam
çalsam kapı kapı davul alıp elime
katılsa tiz sesli zurna da sizden
savrulsa üzüntülerim,
kalsa saman çöpleri
gözüne batmasa kimsenin

haykırmam beş para etmiyor
esme dedim rüzgâra
eksilmesin çatımda kiremitler
esme
kalsın dallarında yapraklar
sararmasın,kurumasın!

beni sayar mı doğa kanunu
ama tanrı bir ol dese
her şey
başüstüne!

siz kullar ,siz tanrılar
neden ayrı ayrı katlarda oturursunuz?
sorarım saç örgülü günlerden
yüksek yerler de korkunç oysa uçurumlar da


son derece bireyselim inanın
neden boş odada işsiz güçsüz
oturduğumun hesabını soruyorum
beynimin yetmiş yedi bin yetmiş yedi kıvrımından
bir yanıt arıyorum

oturduğum yerde ellerim ateşli,ayaklarım buz
alıyorum kalem çiçek
psikologların sözünü dinliyorum
herkesin bir iş gelir elinden

uydurma ,yapmacık sözler girmeyin dizelere
üzüntünün kalıbını çıkarıyorum


ille bir rengi varsa ,siyah bir çelenktir üzüntü
düzmece bir yanıt veriyor ;
pembe elinin altında
karıştırsa yaşam bohçasını mavi
mutluluk daha beyaz bulutlardan

kolay sıcak kanepede
bacak bacak üstüne atıp
bir taşın girinti,çıkıntılarını anlatarak
insanı anlattım diye
karşılık vermeyen dağlara ses iletmek

yanıtlarımız suyunu çeken hamur
çekersiniz soluğu güçlü ellerinizi
iziniz fos

sonbaharın ayazında
açmaya çabalar ak çiçek
kara bulutlar gölgeler yapraklarını
kökünden derinlere iner
solucan bile

gönenir kimlerin yüzü
kızıl şafaktan
yapraklarımızda çiy taneleri
ey seyirciler!

Katlayın tersini çevirin hamurun
şap ,diye bir ses duyacaksınız
iletilemeyen üzüntülerin
soylu yanıtı ..


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.