Ezelî aþkýn serencâmý…
Bir inkisarýn çýðlýðý mý bu?
Hangi hayâl yýlgýný; gözden uzak
Gönülden ýrak düþtü yine kimbilir…
Bir iþgal kasabasý gibi sessiz,
Neþesiz, vîrân…
Sebil edilmiþ sevgilerin âhýyla dolu
Þu kubbe-i devran.
Ezelde can baþ üzre kabulümdün ey aþk!
Haþr gününe sakladýðým ahdým,
Þu dünyada kara bahtým…
Yâr diye bir cellâdýn elinde, aðýr imtihandayým.
Sýr kâtibi seccâdelerden, sorsun hâlimi cânâným
Niyâzýna visâl düþmüþ kutlu anlarý dinlesin bir bir.
Hicrana sabýr çektiðim tesbihler konuþsun,
Ve vursun saatler gece yarýlarýný da
Uðrun uðrun akan yaþlarýmdan
Görsün, nice ummanlar birikir.
Kudümleri vurmayýn yanýmda
Meyânýna girmeyin þarkýlarýn
Bir tambur telinde titreþirken hýçkýrýðým,
Hanendeler sussun,
Bir ben aðlayacaðým.
Ne ezâdan özge bir ezber bilir vefasýz
Ne gülden âlâ çiçek tanýr bülbül.
Her bahar bahçede, kan gövdeyi götürür
Aþk boyasý deðil mi ki, bir kez batmaya gönül!
Yýkýlmýþ bir mabed gibiyim,
Gönlümün neresinden tutsam, âbâd eyleyemem.
Bir bedevi kederi ile düþtüðüm çöllerde,
Nigâhýndan süzdüðün bir katrenin düþündeyim.
Sevgili! Sermedî bir ülkeye talibim seninle,
Kevseri avuçlarýndan içmek olsun nasibim
Ne olur bir kere.