kaç kadýn soyunur bu gece gözleri kapalý?
kaç çiçek solar ýzgaralarý pas tutmuþ günahlarda?
hangi din kabul eder ruhsuz seviþmeleri?
hepsi bir arada bir þiir sayfasýnda.
***
gülleri sevmeyen kýz çocuklarý ölür temmuz ikindisinde
her bir an mýsradýr aslýnda þiirlerin kendisine
kendi hoyratlýðýnda yazan bir þair olup gülenlere
dua oluverir rüzgarýn sesleri taþýyamadýðý gecelerde
kadehler aslýnda aþkýn kör bir sancýsýdýr dolup boþaldýkça
sarma bir sigara dalýnýn hiç bitmeyen nefesidir kitaplar
kanepeye uzanýverince genç bir delikanlý ile
seviþmeler utanýverir çýplak çýðlýklarýna dokunan inleyiþlerde
gölgesiyle dans ediveren yaþlý bir adam gibi
ölüme ait ayna kýrýlýþlarýnda þarkýlarýn deniz esintisinde
göðün altýncý katýndan düþüveren saksý ile
suskunluk tövbelerinde mecburi soyunuþlara muhtaçtýr kadýn
aþk adýna, belki de bir dazlak nazi komutanýnda
portakal bahçelerinin sulanmamýþ beyazlýðýnda
topraklar ayrýlýverir balkanlarýn ah! çýðlýðýnda
ýslanýverir mahremiyet, kanla yazýlýr zevklerin girizgâhý
hep bir hata oluverir ilk günah misali zihinlerde
ellerin dokunamadýðý tahrifliktir yüreðin Ýncil sayfalarý
altýpatlara emanet yeis yumulunca ay dede
ter kokusuna emanet kalýr insanlarýn kasti arzularý
kimine göre depremler çakar vedalarýn korkusunda
arsýz bir erkeðin soyunuþu olur orta sinema
aþklar adýna martýlar daha bir þiir yazar çakmak gazýyla
kimse bilmez aðýz boþluklarý bencil duygularda
dokunan hep eksiktir, soyulan ilk deðildir saflýk adýna
utanýverdiði an kapanýverir sayfalarýn irkiliþleri
vakitsiz göz seðirmesine tutuluverirken elleri
þeytan dost bir günahkar çýkar, imanlarýn kara tahtasýnda
mevsimlerin dili olup anlatsa yataklarýn yüksek yorgunluðunu
düþüverse taçlarýn bir ölüþlük ilhamlýk damlasý
her seviþmeden sonra þiir artýk kaltaktýr þairinin
satýlmayý bekleyen namuslu bir kadýnýn avuçlarýnda
ne de olsa erik aðaçlarýnýn modasý geçmiþtir
elmalar kýzarmaya baþladýðý an itibariyle...!