aþklarýn destan yalnýzlýðý masallar taþýyan ömrüm
aynalara býrakýlan kayalarda göç yangýnlarýmý arýyorum
kuþlarýn seslerini sonra...
kuþkularýn yüreðime saplanan ok’unda
uðultu tohumlarý gurbetime taþýnan
gecenin gergin alnýnda tarihler sayfa sayfa
haykýrsam saatlerime intiharýmý
kurþuna dizilen kentin gözlerinden
hayalet gibi kaçarým
denizin çýðlýðýnda yabancý cesetim
küçük küçük depremler ardýmda bana koþan
yüreði aðzýmda çocuklar sokaklara düþen
kendi kýyýmda her defasýnda
yapayalnýz
kýyamet þiirin anýlarýnda benim için öldü diyorlar
kent sustu dilime yamalanan insanlarda
umut korkularýma sýçradýkça üþüyor
kekeme sözleri hýrçýnca bulutlanan
ellerimde çiçeklerin titreyiþine küsüyorum
kanýyor kör gidiþlere acým
sevinçler sesimi duyurduðunda
belki yarýn diyorum
belki sarmaþýklar fýsýldaþtýðýnda
buðulu camlarda
gölgelere ihmal izlerimi silse güneþ
aþka tamamlasam kendimi
çýktýðým yolculuklarda böyle þair susuþlarým
ve hep
sýðýnamadýðým karanlýklarýn gökyüzünde
kendime uçurumlar buluyorum
daha az konuþur oluyor
sular
kuþlar
sýrtlanýrken
hüznü
upuzun fýrtýnalarýn kanatlarýndan düþerken gövdeme
sessizce çekip gidiyorum
yine gelirim diye
günahlarýný öldürüyorum kentin
aþkýn desten yalnýzlýðýndaki masallar
ellerindeki resimlerde öldüm sanýyorlar beni
oysa
þair susuþlarým
þiirler yazýyor/um