yüzümde acýsý dinmiþ izlere bakarken
aynada kalemle çizdim sessizliði
kekeme anýlarda kurþun yalnýzlýklar
kiminin umutlarýnda cin bakýþlar
ve dünden kalan yarým seviþmeler
doldu yüreðimin içine
sýzýlarým söðüt yapraklarýna sarýlý mor avuntular
kopuyor aðaçlardan siyah saçlý insanlar
ne anlatýyor çocuk gibi baðrýma yaslanan
solgun adamlar
saatlerimde yavrusu ölmüþ kuþlar
ve yaþamýn sýrtýnda su kýrýðý giz
Ýstanbul kadar uzaklar özlemlerime
unuturun kýrmýzý beyaz elbisemi
hüzün taþýyan bahçaelerde
yoksul coþkularýn türkülerinde geceye bulanan saçlarýný
nasýl yaþarým çocukluðum
denizler bile yalnýz susuyor
gözleri ýslak þehirde
yarýný olmayan sürgün besliyorum yaþýmý
zaman hikayeler topladýkça duruyor yokuþlarda
ölüp ölüp diriliyor gezdiðim sokaklarda yangýnlar
mevsim uðultular sorguluyor geceyi
düþ ararken suskun suratlarda
uçurtmam bir çocuðun sevdasýnda yýrtýlýr
bahar kanatlarýmý kýran sabýr
herþey birbirine düþtükçe yýðýlýyor
tutuþuyor sarý bir tohum sessiz fýrtýnaya
gecelere açtýðýnýz yataklarda yeni iliþkiler
kaybolma duygusunda akarken terkediliþlerle tanýþmaya
korkuyorum
her yýl kýzgýn Aðustos böyle birikir ellerime
yuvarlanýrým umudun eþiðinde dað eteklerine
perde aralandýðýnda
yok ki
gündüzlerin yorgun yolcularý
girsem resimlerine hüzünlerimle
kendime bakarken aynada kalemle çizdiðim yalnýzlýðý
yarý yolda baþý koptu takvimlerin