Kumsalýn üzerinde uzanan gökyüzü
evrenden daha büyüktü
Kumlarýn yüzeyinde ay ýþýðý oynaþýyordu
güneþ gibi deðildi bakamýyordunuz bile…
Beyaz uzun bir elbise vardý
orta yaþlý, esmer tenli kadýnýn üzerinde
dudaðýnýn kenarýnda kýrýk bir tebessüm
gözkapaklarý davul gibi þiþ
gözleri iki ince çizgi gibi
asýlý kalmýþtý yüzünde…
Nefret etmek isterken
aþýk olduðu, tapýndýðý insandý o!
Uzaðýnda durmaya çalýþtýkça
ateþ böceði misali, ateþine koþmuþ
kaçmaya çalýþtýkça,
gölgesine sýðýnmýþtý farkýnda olmadan
yaþam halkalarýný
onun çizdiði eksende bütünlemiþ
hüzünlü bir aþk þarkýsýnda
düðümlenmiþti dilleri...
Ya þimdi!
Az ötesinde duran adamda kimdi?
Elleri metal bir cismin üzerinde
öfkesini kusuyordu
zalimliðinin çatal dili…
Bir el silah sesiyle
dehþetle dalgalandý
orta yaþlý, buðday tenli kadýnýn bedeni
kumsalý, barut ve kan kokusu sardý
Uzun ve yumuþak ýþýklardan oluþan
gözyaþlarý döküyordu
gökyüzünde donan ay
yanmýþtý ateþ böceði
kapanmýþtý son perde...