iki aðaç arasý sallanan çocuk gözleri
arkamdan beni çaðýran garip yalnýzlýk
geniþ caddelere uzandýkça yankýlarý
masum kan gülüþlerine bedenim daralýyor
baðrýmda kamçýlý bir gece
kaygýlý karanlýklarda uzun seviþmeler çýplak
baþka takvime de sýçrayacak cehennem zaman
boþluklarda yokluk derin sýzý
ýþýðým yok
çiçeðim yok
korkuyorum
her yerde ayný koku
yüzümün karþýlýðýnda bulut ruhlu
aþka benzeyen ölüler kusursuz tenhalarda
biliyorum ay kanatýyor öksüzleri
dehþet derinliklerimde dansa kalkýyor kelebekler
sözlerim kramp içinde
uçurum sessizliðe gerilen suskunluðumu beklemese gölgeler
býrakýp gitse beni güzelliðimden adýmlar
seveceðim iyi kalpli aynalarý
ve gözlerimde siyah adamlarý
tenimde kötülendikçe en koyu düþler
ter ter akýtýp yeni serüvene
baðýþlayacaðým ürkülen sesimi
sesim yok
martýlar yok
korkuyorum
en kýrýlgan halimle çekildim köþelere
gün doðumlarý aç
eteðime dadanan masallar sefil
çenesi çözülmüþ rüzgarlarýn da korkuyor
çiðdemleri...zakkumlarý...
beni çaðýran öyle çýðlýk gövdeler gördüm ki
köklerinde hepsi garip yalnýzlýk
gidiyorum
kalbimde uyuyan
mavi hýrsýzý iklim ellerinden
sessizlik silkeledikçe dudaklarýnýzdan ruhlarý
avuçlarýma sýðmýyor günlerin zehri
siz iki aðaçta salanan tek acýlar
kollarýmda çocuklarýnýz küçük adamlar
bense size çoðalaným
ay uzattý ensesini kýyamet karanlýðýn
içim ürperiyor
gidiyorum.