güneþin gözbebekleri
kýsýr þiirin yalnýzlýðýnda büyük bir kente sustu
ýþýðý býraktý yere kör gülüþleri
uykulardan uyandý gri sessizlik
o vakit
duvarlara yýkýlan saadetlerin boynuna asýldý ölüm
sis alnýný kýzgýnca dayadýðýnda pencereye
acýlar çýrýlçýplak bedenlere giydirildi
kaderin gölgesinde doðdu
aþkýn yüzüne ay
enkaza durdu aynada tüm suçsuzlar
kirli su birikintisi gibi yürüyor içime hayat
azarlanmýþ yaðmurlar döktü yorgunluðunu düþ dalgýnlýðýma
bedenimde sýðýnamam serseri sancýlarýna
demlenir mor hýþýrtýlarýn yüreklerinde
þubat soðuðu susuþ seviþmeler
kývrandýrýr güçlü bir rüzgar
topraðýmda biten isteksiz yüzleri
sizin kalplerinizi oraya Anneniz mi dikti
ayaza mý sürüklendi güneþin çocuklarý
ey gün
seni nasýrlþaþmýþ zamanýn kalbinden alýp
içimin yeþil sularýna býrakacaðým
at koynundan ihtimal çýðlýklarý
iri bulutlarýndan özlemleri gövdeme indirip
ve kamburlaþmadan hüznün dallarýnda sýzým
kaybolacaðým ölümden
dudaðýmda korkunun uçurum yaralarý
veda edilmiþ çiçek þimdi
kýsýr þiirin yalnýzlýðýna öldü güneþ
çevirdim zorlukla umutlarý
öylesine bir karanlýktan