sabahlar kýsýr umutlarýn baðrýnda kaç diþ çýkarmýþ burgaç bakýþlarýna
susku’larýn içinde mavidir sarsak düþlerin yýkýlmýþlýðý
avuçlarýmda yalnýzlýðýn moru martý çýðlýklarýyla titrerken
terli toprakta rüzgarda çýrpýnan bir ceset
deprem gürlemesiyle yýrtar yüreðini
soluðumda gece yorulur/
yorulur ruhumdan inen ýrmak
ýssýz yollarda
cehennem aðustosu yüzler
kaç gülüþlerin kývýlcýmlarý yaðmalanýp yoksulluða düþer
kýtlýk tomurcuklardan baþlayýp
gül kokulu sözcüklerde biter
uyanýr ay ýþýðý birden
ateþe attýðým zamanlarda aþk
büyür kentin sokaklarýnda
keþke çocuk olabilsem
ve kulaðý dar
duymam o zaman
kýyamet hüzün kustuðunda
talan eden cenneti
ki
bakarsan gözlerimin denizine
yüzünü okþadýðýmý görürsün annemin
her saðanak uðultu býraktýðýnda gövdeme
annem gibi kaybolursun
beni kucaklayabildiðin kadar beyazdýr
siyahlarým
sonrasý
ince bir
sýzý
sonrasý lacivert akþamlara kalan çaresiz yara
býrak fýrtýnalarýmýn nasýr tutmuþ yüreðini
derinlerde sebebim olur ölüþün