Kayaþ istasyonunda bir çocuk; Saçlarý sarý, gözleri mavi Boncuk boncuk Ah çocuk! Ayaz geceden kalma soðuða inat , Sabahýn altýsýnda, Titreyerek, ite kalka binmekte Banliyö trenine, Dökmemek için tablasýndaki simidi , Nasýlda olmuþ üzerine kol kanat.
Kayaþ istasyonunda bir çocuk; Sabahýn altýsýnda, Ben deyim onbeþ, sende onaltýsýnda Mahmur gözlerinde uykusuz geceler, Omzuna taktýðý simit tablasýnýn, Kayýþý çekmekte sýrtýndaki geçim yükünü, Bir sonraki istasyonda inecek. Kim bilir? Orda, hayatýn yükünü taþýyan, Hangi kahýr yüklü çocuk trene binecek.
Mamak istasyonunda bir çocuk; Saçlarý siyah, gözleri zeytin tanesi Sýrtýnda; yeþil, yamalý bir gocuk Ah çocuk! Bir elinde boya sandýðý, Diðerinde tahta tabure, Ýte kalka binmeye çalýþmakta habire, Kemer yerine pantolonu belinden iple baðlý, Ve kayboldu gözlerden Boyalim Abi, badem yaðlý...
Cebeci istasyonunda bir çocuk; Saçlarý kumral, gözleri ela Sesi titrek, benzi uçuk Ah çocuk! Hasta haliyle, Herkesi hayran býraktý nezaketine, Yarý ürkek, yarý tebessüm ile Baðýrmakta; Günlük gazete, günlük gazete...
Sýhhiye istasyonunda bir çocuk; Saçlarý kirli, bir gözü mor Saat altý buçuk, Ah çocuk! Önünde bir mendil, yalýn ayaðý Belli akþamdan yemiþ dayaðý, “ Allah rýzasý için bir sadaka” Ve yol boyu onun gibi; Bir daha, bir daha...
ÝPEKÇÝ Parkýnda bir çocuk; Hava çok soðuk, Ah çocuk! Henüz yeni uyanmýþ banktaki uykusundan, Bir saða, bir sola bakmakta Ürkek, Zabýta korkusundan Çýkarýp naylon poþetinden, Kâðýt mendillerini üç-beþ parça Elleri mi? Soðuktan çatlamýþ, paramparça.
Mithat Paþa yokuþunda bir çocuk; Korkmuþ, kaçmakta birilerinden Terlemiþ boncuk, boncuk Ah çocuk! Elinde bir çift ayakkabý, Bir yandan ayaðýndakilerle Deðiþtirmeye çalýþmakta, Ýri yarý bir adam çocuðu yaklaþýrken, “ Yakalayýn hýrsýzý” diyor arada, sýrada Gün böyle baþlýyor Kahrýma kahýr katan ANKARA’ da...
Ereðli, 24 Ocak 2008 (1982-Ankara’da bir sabah)
Yüksel Erentürk Yýlmaz
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yüksel Erentürk YILMAZ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.