Ýstasyonlar bilirim! Taþ duvarlarý küfürden nasýr tutmuþ, Kaldýrým taþlarýnda kahýr yüklü yolcularýn ayak izleri kurumuþ, Soðuk kýþ gecelerinde saklý, bekleme salonlarýndaki hikâyeleri, Giden yolcularýn hüznüyle baþ baþa kalýr sandalyeleri. Kirli duvarlarý imzasýz þiirlerle süslü, Ýstasyonlar bilirim! Çocukluðumdan, yorgun bir akþamüstü… Gecenin bir yarýsýnda dolup taþan, Kahýr yüklü yolcularý her yaþtan, Þehirde, kasabada, köyde, bozkýrda ve bir dað baþýnda, Ýstasyonlar bilirim kim bilir kaç yaþýnda…
Ve trenler bilirim! Renk, renk; Kara, Mavi, Kýrmýzý boyalý Bir omuzu gurbette bir omuzu sýlaya dayalý, Ben yorgun, onlar yorgun, yorgun akþamlarda sýra, sýra Trenler bilirim! Çocukluðumdan kalan acý hatýra. Gözyaþýyla ýslanmýþ mendiller sallanýr penceresinde, Trenler bilirim! Kahýr dolu yolcular var içerisinde…
Yolcular bilirim! Ekmek kavgasýnda, gençlik sevdasýnda, sýla tasasýnda, Yanýk türküler söylerler bir gurbet havasýnda. Yüreðinde Ayþe’lerin, Fatma’larýn sevdalarýný saklayan, Yolcular bilirim! Gurbette sýlayý sayýklayan, Sýla ana, sýla yar, sýla yavuklu, sýla evlat, Ýstasyonlar, trenler, yolcular, Dönüyor dünya, dönüyor gurbet, dönüyor sýla, Galiba bu olsa gerek, Bakýp da göremediðimiz acý hayat.
Birecik – 4 Kasým 1998
Yüksel Erentürk YILMAZ Sosyal Medyada Paylaşın:
Yüksel Erentürk YILMAZ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.