göz ucuna düþünce yarým kalmýþlýklar
siyaha karýþan günde
alabora olmuþ gemi kalýntýsý gibi olur yürek.
sýrtlanýr taþtan aðýr hüzünleri
tüm aðýrlýðýnca asýlýr boyna gün/ahlar
halat gibi sýktýkça sýkar nefesini.
içindeki cehennemde sararan umutlar
dört duvar arasýnda sýkýþýp kalýnca
büyüdükçe büyür adý yalnýzlýk olan mahkumluk
hece, hece çözülmez bir bilmeceymiþcesine...
mahrem dokunuþlarla boyanýr dün’ler
çaresizlik daraðacýný kurar içinde
üþüyen çocuðun mecalsiz yanlarý deðer ruhuna.
s/özde, kaybolmuþ tamlan(a)mamýþ anlar
ne kadar birikirse biriksin
rötuþu yapýlacak günler var aslýnda yarýnda.
hep dahasý var.. tekrarý olmayan
cesaretin olmazsa uzanýp almaya
içindeki kýþ dönmez bir türlü bahara
gece uzun
ömürse hep kýsa kalýr.
zamanýn kepenklerinde sýkýþýp kalýr hayaller
dünden güne, günden yarýna...
Ahh.. baksan! bir baksan...
baktýðýnda göreceksin.
uzatsan birkez elini
alacaðýn kadar
yakýnýnda düþlerin aslýnda...
hadi...
erteleme yarýna!
yarýna çýkacaðýnýn senedi mi var sanki?
uzan yeter ki...
al hadi...
durma!
"yüreðinin götürdüðü yere git"
götür düþle(dikle)rini de yanýnda
hemen þimdi.