Çıngıraklı Gelin Kız (DEPREM)
Yurdumun nazlý gelin kýzý,
Güzel Marmara’m.
Eteklerin zil çalardý her gece,
Denizde, sahilde, parkta, bahçede…
On yedi Aðustosta, bu gece,
Neden tez bitti eðlence!
Nazlý Marmara’m,
Neden karalar giydin,
Yeþil elbisen üstüne?
Ne arar gözlerinin feri,
Gecenin gözlerinde?
Mahzunsun bu gece,
Aðrýn, sancýn mý var?
Neden baykuþ sesini,
Aðustos böceðinin sesine katar?
Bir sýr var bu gecede,
Ateþler içinde kara yazýlý gelin,
Uzanmýþ boylu boyunca yatar.
Meydanlarýnda top oynar in cin.
Akrep üçe yaklaþtýkça,
Gölcük’te gelin kýzýn yüreði,
Gümbür gümbür atar.
Ve o uðursuz saat gelir çatar.
Titreyince gece,
Titrer elindeki binlerce gizemli çýngýrak,
Sarsýlýr gök ve deniz...
Mavilikler tutuþur el ele,
Sarsýlýr þehitlerimin yadigârý,
Kutsal toprak,
Karýþýr bir meçhul sele.
Marmara’mda baþlar deniz nerede,
Biter toprak nerede?
Sallanýr gecenin elinde binlerce çýngýrak,
Sarsýlýr zengin, muhteþem konak.
Öter içi çýn çýn; dýþý çýn çýn...
Sarsýlýr demire aç,
Çimentoya aç, dev apartman.
Tir tir titrer yoksul gece kondu,
Yaþlý barýnak...
Öter içleri çýn çýn, dýþlarý çýn çýn...
Sokakta yükselir nidalar:
‘’Deprem var! Kaçýn kaçýn! ’’
Marmara’mda yaþanan can pazarý,
Can tatlý, kaçsýn!
Lakin nereye, nasýl kaçsýn?
Uyku, ölümün tatlý yüzü,
Nasýl dirilir hastasý, yaþlýsý, öksüzü!
Nasýl kaçar koca koca apartmandan,
Telaþlanan þuursuz insan?
Korkmadým Allah’ým,
Hiç bu gecedeki kadar,
Ayaklarýmýn altýndan,
Döþemeler kayar;
Üzerime üzerime gelir,
Karþýmdaki duvar!
Haydi, ben bir baþýnayým,
Varsýn yok olsun evim barkým,
Hatta razýyým çýksýn caným!
Ya üst kattaki Hüsniye ablam...
Yaþlý yatalak halasý,
Ýþçi emeklisi babasý,
Üç çocuk, bir de kocasý,
Yýkýlýrsa yuvasý,
Dayanamaz Poliyanna ruhlum,
Düþüncesine bile dayanamaz,
Kalp hastasý, zavallý Hüsniye ablam!
Yalvarýrým Allah’ým,
Yörüngesinde dönsün gayri duran Dünya!
Seyrinde aksýn gayri iþlemeyen zaman,
Yalvarýrým çökmesin,
Çökmesin barýndýðým bu apartman!
Sussun,
Sussun gayri þu zehirli çýngýrak,
Ne zormuþ, aah...
Ne zormuþ Allah’ým,
Dünyada cehennemi yaþamak!
Caným Marmara’mda yaþanan kýyamet aný,
Can pazarý...
Pazarda satýlan ayva nar deðil,
Kaybýmýz büyük,
Anlatýlacak gibi deðil!
Yanýp yýkýlan,
Yalnýz ev, apartman,
Bað, bahçe deðil!
Kanayan yanýmýz,
Yalnýz el ayak, kafa, kol, bacak deðil!
Karayazýlým gelinim, nasýl anlatayým?
Acýmýz büyük,
Kaybýmýz yalnýz yaþlýlar,
Çoluk çocuk deðil!
Yitirdiðimiz can bir deðil,
Bin deðil, on bin deðil!
Karayazýlým;
Yok olan yalnýz insanýmýz deðil;
Umutlarýmýz, geleceðimiz deðil,
Denize verdiðimiz vatan topraðýmýz deðil!
Nasýl anlatayým, nasýl,
Caným Marmara’m,
Senin kederini anlatmaya,
Benim þairlik gücüm yetecek gibi deðil!
Necip Zeybek
Sosyal Medyada Paylaşın:
NecipZeybek Çöreotu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.