Sen bu şehirden gidince
(Ahmet Telli/ Sen gidersen’e ithafen)
sen bu þehirden gidince;
ardýn sýra havalanýr güvercinler
ve bir çift kürek mavi sularda
çrpýnýr dalgalar
güne bakanlarýn boynu bükük
ayinde akþam sefalarý
mahsunluk çöker
sen bu þehirden gidince;
keskin ýslýðýyla geçer rüzgar
Buðulu pencerede yok olur
parmak ucumda ismin
kýrk beþliklerde cýzýrdar yalnýzlýk
kara bulutlardan çözülünce sarý kurdele
omuzlarýma kadar dökülür siyah saçlarý
ince askýmdan düþer kadýnlýðým
öksüz kalýr içimdeki çocuk
sen bu þehirden gidince;
örülür duvarlarým
sularým çekilir
düþ kapýlarým kapanýr
balçýk girdaplar yutar beni
dipsiz kuyularda
soluksuz kalýr mý insan birini özlerken?
Gökyüzü bile nefessiz kalýr sen bu þehirden gidince;
dile gelir dolaþtýðýmýz kumsal
fýsýldar çakýl taþlarý, ezberlettiðin þiirleri
tüm portakal çiçekleri küser
tarihi meydanda yükselir minareler
saraylar sessizce saklanýr ayak altý
tavanýndan damlar gizemi sütunlarýn.
hasýr taburelerden duyulur tavla sesi
sigaranda -ben- tüterken zarýn hep yek
ve her þey susar birden
sen bu þehirden gidince;
kanatýr çektiðin fotoðraflarda zakkum dikenleri
bir uçak havalanýrdý bilmediðimiz yerlere
mavisi duvarýnda býrakýnca tebeþir tozlarýný
þehirler yazardýk, hatta ülkeler
peþi sýra takýlýrdý yüreðimizden bir uçurtma
dudaklarýma dokunduðunda
ipini býrakýrdýk
geri geldi yaðmur bulutlarýyla
sen bu þehirden gidince;
dilsiz bekçilerin gölgeleri uzar mezar boylarýnda
bildik tüm sesler yabancý
beyaz kaðýdý yýrtarcasýna oynar kalem elimde
kilidi açýlmamýþ sandýkta birikir yazýlmamýþ mektuplarým
Anýlar bir bir sararýr
...sen bu þehirden gidince.
sen bu þehirden gidince;
haritadan silinir sýnýrlar
köprüler yýkýlýr
baþ kaldýrýr kale duvarlarý
tarih kitaplarýndan düþer
saman sarýsý ferman
“ ezib riheþ kacalo milset”
sen bu þehre dön de þiirim ol yine
özledim seni
05/2005
*Eski bir þiirime ses olan sevgili Kahraman Tazeoðlu’na teþekkürler.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Arzu Altınçiçek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.