“BUÐULU CAMLARA YAZDIM ADINI”SERÝSÝ 33.BULDU.TABÝKÝ DEVAMI VAR. TÜRK EDEBÝYAT TARÝHÝNE DAMGASINI VURMUÞ,ESERLERÝ GEREK SÖZLÜ,GEREKSE YAZILI KAYNAKLARDAN GÜNÜMÜZE ULAÞMIÞ DEÐERLERÝ,HAYATLARI VE BÝR ESERLERÝ ÝLE BÝRLÝKTE KAYNAKLAÞTIRMAYA ÇALIÞIYORUM.CAMIN BUÐUSU GÝDÝNCE UNUTULMASINLAR DÝYE. NE VAR KÝ BÝRÝLERÝ ÇIKIP Bir önceki eseri bir sonraki þiirin altýna ekleyerek“a harfinin üstünde niye þapka var,rakamlar ayrý yazýlýr,”f”’nin kulaðý yok,””þ””NÝN KUYRUÐU DÝYE SEN KÝM OLUYORSUN ÞÝÝR BENÝM ÝÞÝM DER GÝBÝ,Edebiyat Profesörü kesilmiþ. Hatýrlanacaðý üzere “ÞÝÝR,ÞÝÝR ÝLLERÝMÝZ”serisini yayýmlarken de bu tür kiþiler ortaya çýkmýþtý. ACABA KENDÝLERÝ TÜRK EDEBÝYATI ADINA NE YAPTLAR YADA NE YAPIYORLAR Ama bunlar beni yýldýramayacaktýr.Bende yazmaya ve yayýmlamaya devam edeceðim. NAÇÝZANE YAZDIKLARIMI OKUMA TAHAMMÜLÜ GÖSTEREN TÜM GÖNÜL DOSTLARIMA TEÞEKKÜR EDER,SEVGÝ VE SAYGILARIMI SUNARIM.
Eþrefoðlu Abdullah Rûmî, (? - 1469) Türk þair, mutasavvýf. Eþref-i Rûmî veya Eþrefoðlu Rûmî olarak anýlýr. Asýl adý Abdullah’týr. Yine de babasýnýn ismi dolayýsýyla genellikle Eþrefoðlu, Eþrefzâde veya Ýbnül Eþref olarak anýlmýþtýr. Ýznik doðlumlu olduðu için de sýk sýk Ýznikî olarak anýlmýþ, yine de en sýk kullanýlan hitabý Eþref-i Rûmî olmuþtur. Ýznik doðumlu Abdullah’ýn babasýnýn zamanýnda Mýsýr’dan Anadolu’ya göçmüþtür. Babasýnýn ismi genelde Seyyid Ahmed ül Mýsrî olarak geçer. Bu künyedeki Seyyid, þahsýn Ýslam dininin son peygamberi Muhammed’in sülalesine dayandýðýný gösteren bir ibaredir. Eþrefoðlu ilk eðitimini Ýznik’te yapmýþtýr. Babasý ve dedesi mutasavvýf olsa ve tasavvufa da meyli olsa da daha çok ilmi eðitim görmüþtür. Orta yaþlarýnda, bazý söylentilere göre 40 yaþlarýndayken, ilim eðitimini sonlandýrýr ve dönemin ünlü fakihlerinden birinin yanýnda çalýþmaya baþlar. Buna raðmen tüm bu zaman boyunca tasavvufa olan ilgisi artmýþtýr ve sonunda ilmi bir kenara býrakýp tasavvufi hayat tarz ve görüþüne girer. Tasavvufa giriþi genellikle o dönemde Bursa’da yaþayan Abdal Mehmet isimli meczup bir veli ile arasýnda yaþanan bir olaya baðlanýr. Fakat bunun gerçekliði tartýþmalýdýr. Eþrefoðlu tasavvufi yola giriþ yapmak istediðinde Bursa’nýn ünlü velilerinden Emîr Sultan’a baðlanmak ister. Fakat Emir Sultan onu Ankara’ya, Hacý Bayram Veli’ye gönderir. Bir süre Hacý Bayram Veli’nin dergâhýnda kaldýktan sonra, öneri üzerine Hama’daki kâdirî þeyhi Þeyh Hüseyn-i Hamevî’ye gider. Buraya ailesi ile birlikte gider ve bir zaman burada kalýr. Sonunda Hama’dan Ýznik’e geri döndüðünde Eþrefoðlu büyük bir mutasavvýftýr. Ýznik’te baþlarda münzevi bir yaþam sürse de daha sonralarý halkla iletiþime geçmiþ kendi tasavvufi görüþünü yaymýþtýr. Burada Eþrefoðlu Rumi kurucusu olduðu ve Kâdirîliðin bir kolu olan Eþrefîliði yayar. 1469 yýlýnda yine Ýznik’te vefat eder. Eþrefoðlu eserlerinde genelde yalýn bir Türkçeyi tercih etse de az da olsa Arapça ve Farsça sözcükler de kullanýr. Eserlerinde tasavvufi etki rahatlýkla görülebilir. En çok iþlediði konu tasavvuf olduðu gibi genellikle kullandýðý motifler ve kurgusal unsurlar da tasavvufi i mgelerdir. Bunun dýþýnda eserleri genel dini öðütler de içerir. Her ne kadar teknik bakýmdan çok büyük baþarý göstermese de, Türk tasavvufi halk edebiyatýnýn en önemli isimlerindendir. Eþrefoðlu’nun en önemli eseri Divan’ý dýr ancak, Müzekinnüfûs isimli ünlü bir eseri de bulunur. Müzekinnüfûs dini ve tasavvufi nasihatler içeren bir eserdir. Bunlar dýþýnda matbu olmayan fakat yazma nüshalar halinde olan çeþitli eserleri vardýr: Tarîkatnâme, Fütüvvetnâme, Delâil ün nübüvve, Ýbretnâme, Mâziretnâme, Hayretnâme, Elestnâme, Nasîhatnâme, Esrarüttâlibîn, Münâcaatnâme ve Tâcnâme.