MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(((-32-)))(-)(-)(
ASIKLUZUMSUZ

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(((-32-)))(-)(-)(


………………………………………………………………………………………………………………………..
Kim ne bilür bizi nice soydanuz
Ne zerre ottan ne hod sudanuz

Bizim meftunumuz marifet söyler
Biz Horasan mülkündeki baydanuz

Yedi deniz bizim keþkülümüzde
Hacem umman ise biz de göldenüz

Hýzýr Ýlyas bizim yoldaþýmýzdýr
Ne zerrece Günden ne de Aydanuz

Yedi tamu bize nevbehar oldu
Sekiz uçmak içindeki köydenüz

Bizim zahmýmýza merhem bulunmaz
Biz kudret okuna gizli yaydanuz

Turda Musa durup münacat eyler
Neslimizi sorarsanýz ’Hoy’ danuz

Ali geldi adým bahane
Güvercin donunda kondum cihana
Abdal Musa oldum geldim zemana
Arif anlar bizi nice sýrdanuz.

ABDAL MUSA
Anadolu’nun ünlü erenlerinden ve ermiþlerinden olan Abdal Musa Sultan, ayný zamanda ünlü bir ozan ve düþünürdür. Aslen Horasan’lý dýr. Azerbaycan’ýn Hoy kasabasýna gelmiþ ve bir süre orada yaþamýþ olduðundan, "Hoylu’ olarak tanýnmýþtýr. Hacý Bektaþ Veli’nin amcasý Haydar Ata’nýn oðlu, Hasan Gazi’nin oðludur. Kaygusuz Abdal Menkýbesine göre "Kösre Musa" adýyla da anýlýr.

Abdal Musa Sultan, Horasan Erenlerinden ve Hz. Peygamber soyundandýr. 14. yy. da yaþadýðý ve Osmanlýlarýn Bursa’yý fethi yýllarýnda Orhan Bey’in askerleriyle savaþlara katýldýðý ve büyük yararlýklar gösterdiði tarihi kaynaklarda yazýlýdýr. Hacý Bektaþ Veli’nin önde gelen halifelerindendir. Payesi sultanlýk, mertebesi "Abdallýk". Pir evindeki hizmet postu ise, "Ayakçý Postu’dur. Bu post Bektaþi tarikatýndaki on iki posttan on birincisi olup, diðer adý ’Abdal Musa Sultan Postu"dur. Ayakçýlýk, Abdallýk mertebesidir.

Elmalý, Tekke köyündeki dergahý, ilk Bektaþilerin dört büyük "Asitanei Bektaþiyan" dan biridir. Ancak, Anadolu’nun inanç coðrafyasýnda seçkin bir yeri, etkin bir gücü olan Abdal Musa Sultan adýna daha bir çok yerde makam ve mezarlar yapýlmýþtýr. Bir çok yazar ve araþtýrmacý, bu büyük savaþçý ve düþünürü konu alan araþtýrmalar yapmýþlardýr. Bazýlarýna göre, Abdal Musa Sultan; Bursa’nýn fethine katýldýktan sonra Manisa, Aydýn ve Denizli yöresinde bulunmuþ, daha sonra da Türkmen ve yörüklerin yoðun bulunduðu Elmalý yöresinde tekkesini kurmuþtur. Ayrýca Denizli’de yatan "Büyük Yataðan Baba"dan esinlendiðini de belirtmiþlerdir.

Abdal Musa Sultan, Elmalý yôresinde kurduðu tekkesinde sayýsýz kiþiler irþad etmiþ (uyarmýþ) ve bunlar arasýnda büyük ozanlar yetiþmiþtir. Bunlarýn en ünlüsü de, Alevi-Bektaþi edebiyatýn abidelerinden sayýlan Kaygusuz Abdal’dýr.

Ancak, onunla ilgili olarak Abdal Musa Sultan Velayetnamesi’nde konu edilen söylenceyi yeri gelmiþken aktarmadan geçmeyelim:

’Alaiye reyinin oðlu Gaybi, Abdal Musa’ya derviþ olup, Kaygusuz adýný alýnca, babasý oðlunu kurtarmak ister. Tekke Beyi’nin yardýmýný talep eder. Tekke Beyi’de Kýlaðýlý Ýsa adlý pehlivan yiðidini Abdal Musa’nýn tekkesine yollar. Ýsa, dergaha varýr ve kapýya gelince: Çaðýrýn bana Abdal Musa’yý diye gürler. Ancak, atý ürker ve Ýsa’yý sýrtýndan atar, sürükleyerek parçalar.

Tekke beyi bu olaya çok sinirlenir ve ordusuyla harekete geçer. Abdal Musa Sultan’ý yakmak öbek öbek odunlar yýðýlýr. Ateþler tutuþturulur. Abdal Musa Sultan’da üç yüz kadar müridi ile semah ederek yola koyulur...

Bu öyle bir geliþ ki, onlarla birlikte daðlar, aðaçlar, kayalar da beraber yürür Derviþler bir gülbank çekip ateþe girer. Ateþ onlarý yakmaz, onlar ateþi söndürürler.

Bu manzarayý gören Kaygusuz’un babasý, dunuma hayranlýkla bakar Abdal Musa’nýn ellerini öper ve geriye döner. Kaygusuz bu dergahta kýrk yýl hizmet eder...’

Abdal Musa Sultan’ýn kerametleri, kendi adý verilen Velayetname’de anlatýlýr. Abdal Musa Sultan Velayetnamesi, günümüz Türkçesi ile Ali Adil Atalay tarafýndan beþinci kez olarak yayýnlanmýþtýr. kerametlerinden biri de þöyle: "Abdal Musa Sultan, bir pamuk içine kor halinde bir ateþ parçasýný müridlerinden biriyle, Geyikli Baba’ya gönderir. Geyikli baba da, ona bir bakraç içinde geyik sütü gönderir. Bu kerametin, yorumu da, "hayvanatý iradesine baðlamak, bitkilere hükmetmekten zordur’ þeklindedir.

Þair, düþünür, Horasan ereni Abdal Musa Sultan’ýn keramet ve erdemleri yedi yüzyýldan bu yana dillerde söylenir durur. Antalya, Elmalý ilçesine baðlý Tekke köyündeki türbesi, 14. yy.’da Selçuklu mimarisi örneðinde yapýlmýþtýr. Tekke hakkýnda en önemli bilgiyi 17 yy. da burayý ziyaret eden ünlü gezgin Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde vermiþtir. Bu bilgilere göre tekkenin kubbesindeki altýn alem, beþ saatlik yerden görülüyormuþ. Abdal Musa Sultan sandukasý baþ ucunda seyyid olduðunu gösteren yeþil imamesi durur. Tekkenin etrafýnda bað ve bahçeler uzanýr, Misafirhaneler, kiler, mutfak meydanlar gibi bir çok ek binalar varmýþ. Mutfakta kýrk derviþ hizmet eder. Meydanýn dýþýnda ayrýca büyük bir misafirhane bulunur ki, üstü konak, altý ise iki yüz at alacak kadar büyük bir ahýrdýr. Misafir hiç eksik olmaz.

Tekke yapýldýðý günden beri mutfaðýnda hiç ateþ sönmemiþtir. Tekkenin çok zengin vakýflarý vardýr. On binden fazla koyunu, bin camuzu, binlerce devesi ve katýn, yedi deðirmeni ve daha birçok varlýðý ile üç yüz elli yýl önceki Abdal Musa Sultan tekkesinin çok büyük zenginliklere sahip bir kurum olduðunu belirtiyor. Evliya Çelebi...

Yeniçeri Ocaðý’nýn kaldýrýlmasýndan sonra daðýtýlan tekkeler arasýnda Abdal Musa Sultan tekkesi de nasibini almýþtýr. 1242 (1829)’da hükümetçe gönderilen memurlar tarafýndan, dergahta mevcut bütün eþyalar ve binlerce canlý hayvan satýlýp defteri Ýstanbul’a gönderilmiþtir. Bu hal tekkelerin 1925’de kapanmasýna kadar yaþanmýþtýr.

Deðiþik dönemlerde onarým gören Tekke, zaman içinde yýkýlmýþ, günümüzde ise sadece Abdal Musa Sultan türbesi kalmýþtýr. Türbede, Abdal Musa, annesi, babasý, kýz kardeþi ile Kaygusuz Abdal’ýn kabirleri vardýr.

Tekke’nin giriþ kapýsýndaki kitabe yazýsýnýn bir beyt’i þöyledir

Edeble kýl ziyaret bir makaam-ý aliþandýr bu
Füyuz’u Hakk’a menba asitan-ý aþikaandýr bu.

Önce de belirtildiði gibi; Alevi-Bektaþi þiirine ’nefes’adý verilir. Alevi-Bektaþi þiiri de, genellikle Yunus Emre’nin þiirinden etkilenmiþtir. Bu þiir, daha sonra Abdal Musa ile yönünü çizmiþ ve Kaygusuz Abdal’la beslenerek doruðuna eriþmiþtir. Abdal Musa’nýn günümüze kadar gelen þiirleri çok azdýr. Ancak az da olsa, bu þiirler, Alevi-Bektaþi edebiyatýnýn seçkin örnekleri sayýlýr. Bu þiirlerle Alevi-Bektaþi edebiyatý kesin anlam kazanmýþtýr
..................................................................................................
)(-)(-)(-BUÐULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(((-32-)))(-)(-)(

Mevlâm insan diye yaratmýþ bizi
Çamur ile sudan Hâkk nefesteniz


Kusursuz ilimle vücuda gelmiþ
Ol denince olan kutsal sesteniz


Bilen, bilir bizi, kimiz, nerdeniz
Ýlk insan Havva ve biz Ademdeniz

Asya’da oturmuþ dedelerimiz
Türk denen bir soydan dilde destanýz


Yaratandan ötürü her canlý güzel
Sevgi denen duygu yüce histeniz


Muhammet Mustafa ümmeti olup
Gülüzar da açan gülüz güldeniz


Ýrem baðlarýndan selcen kokusun
Getiren sýmsýcak esen yeldeniz


Ýki elle birden alan olsak da
Yoksula düþküne veren eldeniz


Hakký,hakikat’i söyleriz her dem
Yaralayan deðil seven dildeniz


Ýnsana,þan,þöhret,paraya deðil
Sadece Allaha olan kuldanýz


Dört Ýmamla dört Veli’yle kol kola
Yalnýz Hâkk’ka giden kutsal yoldanýz


Lüzumsuz özünü bilip de böyle
Hâkk aþkýyla yanmýþ sönmüþ küldeniz


Sadýk Daðdeviren
Aþýk Lüzumsuz

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.