nefesinde yükselen ormanlar yanýyor yâr
geceye isini sürdüm ihanetin
tam da ellerin gerek beni sarmaya
oysa parmak uçlarýnda kavrulur kalbim
duvarlarýmda isyankâr bir þiir
bu ev gibi, bu gece gibi, sen gibi susuyorsam, beni anla !
bu vakitlerde sevmek yetmiyor yâr
bundandýr; þiirler bitmek bilmiyor
aðýrlýðýný sorma yokluðunun
göðü yýkýlmýþ bir þehir kadar soluksuzum
mavisi çalýnmýþ deniz kadar ruhsuz
þiirsiz kalmýþ þair kadar acýnasý
caddelerin yabancýsýyým
yankesici gölgelerin tanýðý
bütün sokak köpekleri sever beni
oysa kedi leþlerine gözyaþým
beyazýna yüzünü çizdiðim dalgalar tuz tanesi avuçlarýmda
söküp atasým var beni uðurlarken sarýldýðýn iskele demirlerini
biliyor musun ? sesine hüznünü yüklediðim martýlarý vurdular
ipe dizili renkli balonlarý sapanlýyor içimdeki çocuk
kumdan kaleleri daðýtýr gibi baþtan sona sildim sýnýrlarýný ülkemin
kýz kulesi’ni akdeniz’e taþýdým
anýtkabir’ i bodrum’a
hasankeyf’e gömdüm selimiye’ yi
yerebatan’ý aðrý’ ya diktim
tokat’ýn içine sakladým beþ minareyi
istiklâl’de bir baþýmaysam, yalnýzlýða düþmedim;
kalabalýðý çektim gözlerimden