-hiç görmediðim, ama; geçmiþte kalmasýný umduðum… ve hâlâ süre gelen acýmasýz, anlamsýz kardeþ kýyýmlarýnýn, sýcak savaþýn yaþandýðý güzel yurdumun yoksunluklarla dolu coðrafyasýnda; vakur, maðrur, gizemli, hüzün dolu bir geline benzettiðim çukurca’ ya...-
ne uzun vadi ne dillere destan zap... ne yalçýn kayalar ne de alabildiðine uzanan daðlar ve köprübaþý anlatabilir mi seni, anlayabilir mi gizemini? ben, çukurca! anlýyorum ama seni, yanaðýnda açýlmadan solan buseni!
çukurca! yazgýmýz onca hüznümüz…
direndik ikimizde, iki dost gibi sen de þarapnel korkusu, bende sürü uykusu; bitsin sarmaþýðýn özlem türküsü!
kendi mahpushanemizde saðýldýk! hem saðýldýk hem soyulduk, kaldýk pörsük memeyle! * önce tebessümler yeþerttik yaðmurlarýmýzdan incecik… sonra böldük kafalarý, bölündük ufalarak ... oysa ki biz bütündük, anlayamadýk!
yetmedi, daha da! dedik, bilendik bizi biz yapaný vurduk!
oy… çukurca! yüreðimde ki gonca!
1989 –Ankara / Refika Doðan
Sosyal Medyada Paylaşın:
RefikaDoğan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.