dehþet bakýþýn uçurum rüzgarlarýnda sislenirken
geride býraktýðým onca yýðýndan ýslýðýmý savuruyorum
kimbilir hangi ormanda sesim
dinle...
sýrtüstü uzandýðým düþlerde kayarken bulutlar
hýþýrtýlý anýlarýn gizine geçit verir çýðlýklar
ki,
yelesinde katýla katýla güldüðüm yalanlar taþýr kent
koklama kýrmýzýsýna aldanýp bir gülü
zehir kusar unutulmuþluklar...
ve hep ayný aðrýyý taþýr hüzün.
uzayýp giden bu kalabalýklar kuþlarý da ürkütür
bu zamanlarýn insafýna kaç ruh dokunmuþtur
kaç ayak...
gök aðardýðýnda
efkardan bir geceye þiir yazýyorum
tüm anlamlar demleniyor taþlarda
ve sonra kar yaðýyor
kayboluyor suretler
þimdi alabildiðince kendimim
üþüyen adreslere sýzýyor yorgunluðum
asýyorum daðlara ýslanmýþ güneþler
kanýmda yangýn seviþmeler
baðrýmda sýzýdan bir yeþil
kadere yosun sürüyor ellerim.
yaþlanan günler durulacak gibi deðil
hadi çocuðum durgun sulara atalým baharý
vurmasýn bize deniz öyle asi asi
dinle
pas tadý bir þarkýnýn aðzýnda
bizden söz ediyorlar
kimsesizliðimizden...
dudaklarýmýzdan öpme mavi
sararýrsýn sende
duvarlara ölüm basan sýðýnaklarda saklý kaçaðým
belki selamlarý duymayan bir ýþýðý söndürüyorum
bu yüzden kýsalttým saçlarýmý günlere
aþk deðmesin ayrýlýklara.
aynalara dönen bakmalarýmda özlüyorum annemi
gittikçe kir biçiyor yüzüm