göz dergâhýnda oturmuþ
güz beklerken
aþk kýymeti eksildi göðsümde
ya bir ses ver
ya da bir nefes…
/ney/
bir melek düþün
geceyi kýpýrdatmýþ yörüngesinden
süzülen ay ýþýðýndan
damlayan karanlýða hükmeden
öpülmemiþ bir dudaðýn uçuðunda
alevlenen hasretin týnýsýyla
bir melek düþün
yerle yeksan tüm günahlar
serilmiþ bahtýmdan daha da kara bir bedene
ney’den dinledikçe içimizi
katlimiz hep eleverir kendini
terkedilmiþ ellerimizden
kaç þehvet uçurduk o nefesle
kaç hevese gebe
bir þems vardý
uðradý hatýrasýna
süründü bir mahcup rûminin
topladý eteðindeki þiirleri
görünerek þems’in
kömür karasý yürek yarasý aynasýnda
bir þems vardý
uzaklýðýn bir sonraki adýmýyla irkilen acýlar
yokluðuyla aðýr düþer
düþünle þekillenmiþ bulut kýrýklarýna
semâya dönüþen bir çift gözdür oysa aþk
döndükçe mevlâya
dökülürüm yýldýzlar asýlý boynundan
dökülürüm cenneti âlâ koynuna
bir kul sesi
uçsuz söðütlerin gölgesinde
bucaksýz terk ediþler güneþini doðurmuþ
sokak lambalarýnýn ölümümü aydýnlattýðý
yemin billah çýðlýðýyla
içimde yasýn perdelediði sesler
ki
ney’dir
þah damarýna yakýn olanýn fýsýldadýðý kul hakkým
neydi de aþkýn
alamadým…