acý
baygýn bir hayranýn
seni sýnamak için katlettiði bu þehri
sen giderken
üzerine örtecek
ve yýrtýk bir istanbul martýsý
-ki yýrtýklýðý büyük ada vapurlarýndan birinde
didiklenmiþ gevrek ile baþladý-
aðzýndan aldýðý lokmayý
ibrenin tersine koyacak
sen hep falda geldiðin için
-bu hayata-
her kaldýrým
ayný yolculuðu gösterir
ayný yöne gidemeyen bakýþlarýn
kuþkulu çocuðu
kürtaj muamelesi çekecek
-bu sokak çýkmaz-
diyen diline
hissi kalben vukuu
seni öldürdüðüm sokaðýn adý
vaktin birinde
aþkýna muktedir
deniz gözlü
dili yýlan kavuðunda pek bir rahat
ünsiyet peyda etmiþ bir adam vardý
iyi bak kahvenin telvesine
bana benziyor deðil mi
bir vakitler bana benzeyen
sevdim seni
biliyorum
þimdi o vakitler hercai
bu falda senin adýn
hiç
aþk-ý benim ellerimden
iç
kendine bende bir ömür
biç
inan o fala
-inanacaksan-
çok sevdi seni bu piç...