kaybolmamak içindir hayat
an gelir sararýr eski fotoðraflarda gülümseme
ve aþk bulutlara bir þeyler yükler
iþte o an yutkunur göz yaþý…hatýrladýkça…
geçici kesinlikler kazanýyordu
her çarpýþma diðerini tamamlayýnca
kalp henüz tenha
aþk geceye hazýr
söylenmesi muhtemel sözler kýpýr kýpýr
sönmeye yüz tutan bir mum ýþýðýnda
kliþe sevdalarýn
kliþe cümlelerini saklayan dudaklar aralanýyordu
kandýrýkçý iki silüet tebessüm için
bir ölümcül kayýtsýzlýðý oysa her bakýþ
bir gözden diðerine
en savunmasýz hali ile
tekrarlar törpülenir mi hiç sevgili
bakýþlarýnýn yanlýþ adresleri aramasýnda
yalan yanlýþ okunuyordu hayat
eskisi gibi olmuyor
/bence önce kadýn aðlayacak
elbette…çünkü adam gamsýz bir hayat kadar kurumuþ,aðlayamaz/
yýlgýn yorgun uykuya dalmak üzere bir zaman
kendi sesinden ve nefesinden iðrenir gibi düþüyordu cemre
içini dýþarýdan seyreden bahar ne kadar da masum
ve hâlâ ýsrarla “seviyorum seni” diyen yaðmura aldýrmadan
flu bir lacivert göz kýrpýyordu
inanmak ister gibi kadere
bir kederi üstünden sýyýrýr gibi
yan yana gelince noktasýz
küfür güzelliðinde
geride kalan her þey tükeniyor
martýlar denize uyanýyor
ve bir med cezir kavuþuyor afak-ý hayâle
keþkeler biter mi hiç sevgili
dýþýmda durmayý öðreniyor içimde ki sen
içimde gitmeyi heceliyor dýþýmda ki hayat
eskisi gibi olmuyor
/bence diðeri daha çok seviyor
elbette… çünkü diðeri artýk sev/e/miyor/