Goncalarý coþtururken nisan havalarý,
Yeþersin gönlümüzün sarý ovalarý;
Boynu bükük lâleler gibi bakma!
Mor kokulu hüzünlerden uzak dur!
Neden gözlerin nemli, bakýþlarýn mahmur?
Gülümse mehtabýma, canýný sýkma!
Sen ki, sinesinde þairini uyutan Sultan;
Sen ki, sayfa sayfa yazýlmamýþ destan;
Leyla’ya sabýr yakýþýr, kendini yýkma!
Müptelan olmuþum, peþin sýra sürgün,
Bebek gibi büyüttüm hicranýný her gün;
Sýr gibi saklarým seni, yüreðimden çýkma!
Nazenin teninde, korkular ne zaman dinecek;
Yüzünde güller açýp, eþsiz kokun sinecek?
Küle dönerken odum, bir kibrit de sen çakma!
Kahverengi gözlerine, daha kaç þiir dizeceðim;
Lirik yürek daðlamasýyla, ruhumu ezeceðim?
Dâre çeker geceler, bir urgan da sen takma!
En güzel polenlerini ver, bal yapayým!
Cilvenle sermest olup, yollarýmý sapayým;
Mihman et can evinde, bir kenara da sen kakma!
Ýçindeki infilaklarý, zamanýn koynuna býrak!
Þahdamarý kadar yakýnsýn, yýldýzlar kadar ýrak;
Kanatýyorken firak, kederlenip bir de sen yakma!
Tenhalarda kývranýp, durduðun yeter!
Sensiz her aným kahýr, ölümden beter;
Gürül gürül gel, Asi gibi tersine akma!
06.04.2010
Muhittin Alaca