----------------ölü zamanlardan sevgiyi doðuran Denize
Hiç bir þey aþký inkar edemez
Tanrý bile
Hasreti isa
bir çöl düþtü sol yanýma
buna deniz diyor kimileri
kadýn ateþle yaklaþýyor yanýma
düþtüm
gözü kapalý bir hayatýn peþine
koca bir dünü kartallarla bölüþtüm
yeryüzü gözyaþlarýyla besliyordu kadýný
hangi ayraçla ayrýlýyorduk birbirimizden
sabýrsýzdý bütün siyahlar
aþk bazen susmaktýr namluda
bir bulutun üstüne yýðýlmadan gözlerin
b/ak bana
karanlýklarý içine çeker deniz
bir martý aç kaldýðýnda cinnet geçirir
bütün aþklar gebe kalýr ayrýlýða
çýðlýklar acýnýn çocuðu
sesin rengi solgun
açlýk yutulur lokma deðil
seni ýþýkla ödüllendiriyor hayat
sen aldatýlmýþ bir aþk gibi
solgun yüzüne atýyorsun tokat
son sürgün deðilsin yalnýzlýða
aþk
daðlarda çýplak ayakla dolaþmaktýr
uçurumlarýn ucunda durduðunda yorgunluðun
benden bir dal uzanýr sana
ellerlim köprü olur ayrýlýklara
ara sýra yasaklanmýþ kitaplarý havalandýr koynunda
yeri geldiðinde ölüm de baðýþlamayý bilmeli
öyle deðil mi
ey sevgili
sesin sabýkalýdýr sevdanýn sabahlarýnda
gözlerinde mevzilenir üç beþ damla
yaralý bir yaðmur gibi düþersin
hangi mevsimi sallasa fýrtýna
saçlarýn dökülür aðlarken omuzlarýma
insan kendini kanatmak istiyorsa
gül günden önce kanar aþka
diken bahanesidir ayrýlýðýn
kuþlar dönmüyorlarsa gittikleri yerden
kesilen aðaçlar yeþermediðinde
utanýr kýrýlan dallardan bahar
yanýk otlarý koklarken namlular
aþk çiçeklerini söndürür korkular
biliyorsun
zamaný sende öldürmeye yeminliydi adamlar
þimdi sen misin
hayatýn tecavüze yeltendiði ýslak buðu
bekleme istasyonlarýnda ellindeki koca bavulla
kiralýk katillerin kalbura çevirdiði bedenin
zorla sürükler kendini vagonlara
þimdi sen misin
yüreðimin dilini bilmediði kaçak yolcu
senden önce de kartallarý vurdular daðlarda
sen gözlerini dayýyorsun yorgun bir silaha
ateþi aðýt diye yakardýn
sesini barut
öfkeni gül diye aþýladýn koca çýnarlara
þimdi sen misin
uykularýmý döven yokluðunla duran karþýmda
kaçýncý rüya gördüðümüz
doðduðumuzdan bu yana
ey insan
ne zaman ölümün ipliðini çýkaracaksýn pazara
Ýsa Ýnan
bir mart ayazýna dayandý gece iki bin onu biraz geçince