Çok çiçek bilirim
koparılmış
Kimi pencere önünde, tarlada
Kimi saraylarda büyür
Kimi saksıda
Bir de çocuklar var
hesapta
çam sakızını bilirmisin
rakı tadında aklıma düşen
Bir meridyende durdu zaman
Boşa yazıyorlar
Yazıcılar, haydutlar
Kilise çanları
Ve zamandan çalanlar
açlıktan midesi kokan çocuklar
her şeyde karanfil tadı
yıkılmış gibi duran
oysa savaşıyorlar hala
okulda, derste, sırada
tarlada
suratlar buz, yürek cehennem
öfkeli kızgın
buz tutmuş sarkıları
kömür karası gözleri
hayata
32 disiyle güler hala
yeri sıcak tutulur hep cigerde
ama ellerine yetmez cigerleri
ceplerinde beyaz mendiller
aglamak için degil
ak alından sicim gibi akar emekler
Kavuşma fısıltılı sözcüklerde
saksıda büyüdügüne bakmayın
kökü anakucagıdır
çamurlu yolları
mazot ve karbon monoksit yutan
gece kondularda
tarlada
arının çiçekten derdigi esans
soyu saf ısık süzmesidir
yeri mezar degildir
anaocagıdır