Öncesizliðin iziyle geleceðini biliyordu/m.
orman kokuyordu eski taþ duvarlar;
esrik rüyanýn koynunda uyanan zincirli ellerde
yeniden tazelenen tendi yaþama arzusu
sinlerin sesiyle irkildi damla damla aktý su
dokundukça taç yapraðýna defalarca
göllerinde yýkanan ruhla
soyunduðu yerden yüreðine indi düþ uðultusu
ülkeler yer deðiþtirdi zihnin tünellerinde
ki kan damlarken sunaðýn beyaz elbisesinden
sýrtýna kazýdý gerçeðin adýný…
yitik zamanlarý sildi dilinde çoðalan tat
ne þarap kokusundan ne þerbettendi ilâhilik
gerekmezdi uçmak için kanat
ve seviþmek için yatak
susmak kadar konuþmaktý belki aþk
nedense Narissa
ilk önce gerçeklik terk etti s/aklýmý…
þimdi rahat býrakmalý zamaný ýþýðýnda kalsýn an
dökülen her söz kendine aþina
söylenen her dua kendi dilinde kabuldür
sevdiði kadardýr insanýn ten yaþý…
sunu;
önce/sizlik g/izli bir kimlikti
ruhunu þiire býraktý…