-üzüntünün bile en güzel yaþandýðý yerdir Ýstanbul-
yekpare top atýþlarýnda vuruldum ben
hisar önlerinde naralarý vardý akýncýlarýn
konstantin’e alaycý yaðmuru düþerken ilk yazýn
güneþ kýrýntýlarýný toplardým hayallerimden birinde
yaralý kalplerimize merhem sürerken þehrin ezan sesi
manzaralý bir hüznün çerçevesiydin akþam vakitlerinde
yedikule’de zindandý fersiz gözlerin
içimde tarih kokusuna bulanmýþ yersiz bir korku
ve balýk istifinde bir tortuydu aþk
Fatih’ in Ýstanbul’a nikah kýydýðý yaþta
ve vurgun yedikçe çoðalan bir yastaydým
þaha kalkmýþ ordulardýk en eski zamanlarda
ekmek kokan ellerini öperken çilekeþ analarýn
sevdanýn kaçýncý yüzyýlýndaydýk kolkola
þehrin sis ve his bulutlarý altýnda
dalgalarý yastýk misali nakýþlayan martýlar
Üsküdar’a rastýk çekmiþ bakýþlar fýrlatýr da
bir ben göremem kuþ sýðýnaðý kalbini
çünkü sevdam gömülü bir kitabedir
noktasýnda bile tarih saklayan
gözleri amâ yüreði öksüz elleri parça pinçik
poyrazýnda tipi donuðu hisler soluyan
yýldýzlarý topraða akmýþ sabahlarýn ýþýðýnda
ve isimsiz bir zamanýn soluðunda
bitmemiþ bir þiirdir beni sana dokuyan…
Nevzat KONÞER
Aralýk 09