-eskidendi iki kiþiye bölünen aþklar
çok çok zaman öncesinde tarihin-
ömrümüzün geç kalmýþlýðýný yaþýyorduk içimizde
bir takvimde beliren milâdi hükümken yaþam
gündüzlere bölünüyordu geceleri mor dudaklar
oysa zaman ve mekân farký olmaksýzýn
akreplere tutuþturduk tüm yelkovanlarý
say ki vakit kuþluk vaktiydi
say ki guruba uzanýyordu hislerimiz
ya da batýyorduk hasat zamanlarýnýn
al yanaklý akþamlarýna
göç yollarýnda mýrýldanýyorken kuþlar
eski küf tutmuþ bir zamandý þahit olduðumuz
içimizde neferdi, gözümüzde fer
ve dönülmez bir yerdi aþk
musallasýnda kaç bedene çizgi çekilen
kaç sicimin ucunda asýlý duran hançer
gülkurularýnýn kokusunda soteler kalpleri
oysa umut bitmemiþtir daha
ve unutulmamýþtýr akýldaki ezber
þimdi yoksulluðumdaki bütün yoksunluðun
yolsuzluðunu anýmsatan paslý bir cezadýr
sürüklendiðimiz þeydir dipsiz uçurum
gamzemde derin çýðlýklar býrakan
yaralarýma tuz basan koca aðýzlý rüzgârlarda
yalnýzlýðýn hacmi oluyoruz sonsuza açýlan
fýsýltýsýný duyuyoruz yalandan seviþmenin
ve biliyoruz ölmenin ve yeniden doðmanýn kudretini
kalýntýlarýný toplarken içimizdeki viran þehrin
Nevzat KONÞER
Kasým 09