‘’say ki Tanrý
tek baþýna yaþamaktan sýkýldýðý için
oyuncak olarak insaný yarattý… ‘’
Hasreti isa
herkes
kendi sesiyle vurur yalnýzlýklarý
koca þehrin çýðlýðýný
içinde susturacak kadar
büyüdün mü sen
ansýzýn
öznesi boðulur içimde bir denizin
aþklarýn da ömrü kýsalmýþ
taksitlere bölünmüþ seviþmeler
yüzünde mezarlar kazýlmýþ
ayný yüreðin enkazýnda
kendini arýyor insan
say ki koptu kiriþ
uzadý yay
kýzýþtý toprak
Say ki uzadý fay
döllendi umut
memleket neresi diye sorma
say ki Þuhut
dilin baltayý vurdu daða
neresi diye sorma
say ki Nemrut
ölümsüz köy kalmasýn dediler
sönmeyen ocak kalmasýn
sýnýrda mayýn gibi yan yana dizildi ölüler
say ki
koca memleket baþtan sona aðýt
neresi diye sorma
say ki herkesin gövdesi kara tabut
gece uyanýr avluda
karanlýkta bir mezar kundaklanýr
önce gözlerinde kirlenir insan
insan
önce düþleriyle aldattý tanrýyý
sonrasý sil baþtan
akreple seviþirken
yelkovaný unuturdu yorgunluðum
kurþun
yaralý bir yüreðin karþýsýnda
bir sýfýr maðlup baþlar hayata
biter ömür
yanýlgýya uzanýr zaman
insan
kendi yalnýzlýðýna kurban
memleket neresi diye sorma
say ki Irak
say ki Guatemala
biz denizlerde dalgasýný unutmuþ bir fýrtýna
herkes
kendi ünleminin altýndaki bir nokta
virgüllere ayrýlan zamanlarda
karþýma çýkma
gece iner gözlerindeki bir sincap yavrusuna
düþlerde vurulur insan
kan sýçrar ay ýþýðýna
neresi diye sorma
say ki dünya
say ki herkes
kendi yüreðindeki gülü sol/dur/m/akla meþgul þimdi
herkes kendi tabutunda kendini s/aklamakta
neresi diye sorma
say ki ölüm
say ki Hiroþima
aðlama
say ki yaradan
seninle aldatýyor kendini þeytanýn karþýsýnda
say ki insan da
dünya da
say ki tanrý da yalan
gecenin en çýplak hali
sýfýr dokuz kasým iki bin dokuz
Ýsa Ýnan