bu sadece ve sadece acýnýn ihanetin ve yalçýn daðlarýn oyuklarýnda yuvalanýp kanla beslenenlerin ve onlarýn aymaz düþlerinin ve bir de kanlý ellerinin gerçeði
bu bir þiir deðil çocuk bu vatan topraðýnda kan çiçekleri açtýran çakallarý daðýtmanýn ve akrep zehirlerini kusturacaðýmýzýn yemini
kara namlularýn doðrulduðu ten kafeslerin içinde can evinden vurulan Mehmet’lerin Hasan’larýn Ali’lerin ak ruhlarý sonsuza kadar kanat çýrpacak nazlý hilâlin üstünde ve sonsuza kadar mühürlüdür þehâdetleri
bu bir roman deðil çocuk
bu katmerlenen acýlar toplamýnýn ve yanan yüreklerin ilenci
sen henüz bilemezsin çocuk o kadar küçüksün ki kara kirpiklerinin arasýndan sýmsýcak bakan elâ gözlü yaðýz babanýn toprak kokan ellerini buðday benzini sana bir kere bile sarýlmadýðýný dünya gözüyle bir kere görmediðini ama büyüyeceksin ve öðreneceksin gerçekleri
seninle ayný takvimlerde ayrý þehirlerde týpký senin gibi ana nine göðsüne basýlýp gözyaþlarýyla yuðulan baþka bebelerle sana biçilen müþterek kaderi
ve ne çare yaþayacaksýn pusularda kurþunlanan yollarda mayýnlanan þehirlerde bombalanan babanýn-ananýn acýsýný mahkum edildiðin öksüzlüðü yetimliði
bu bir sükûnet bu bir rehâvet bu bir ninni deðil çocuk
büyüdükçe daha az uyuyacaksýn az uyudukça daha çok göreceksin tanýyacaksýn gelmiþ geçmiþ tüm kifayetsiz muhterislerin doymak bilmeyen aç gözlerini
sen taný kendini çocuk bil gücünü kudretini yüreðinde asýrlarýn nakýþý var ki onun adý Türk’lüðün timsali