Er
BAŞLAYAN HERŞEY BİTER
Tutup elinden gezdirdiğin akşamları
Tanrılar kıskanırdı.
Köpük köpük olurdu deniz
Gözlerin değince mahremine,
Çıldırasıya döverdi toprağı dalgalar
Öpmek için dudaklarını…
Ateşle su dost olurdu
Titrek ellerin teninde çizdiği resimde,
Ve imrenirdi ressamlar
Tanrının sendeki suretine.
Ahmaklığına yansın şimdi Ferhat
Yokluğunda düştüğü aşkın,
Ölürmüydü hiç bilseydi seni
Pembe yüzlü Romeo…
Bir destan gibi dilden dile
Kaç acizi söylettin asırlardır,
Kaç yüreğe bereket verdin
Kubaba’nın suretine bürünüp…
Sendin öyle ya Hera’nın ıstırabı,
Delirmiş gibi tanrıçaları yaktı
İçinde kıvranan ateşde,
Ve çılgın öfkeler kustu
Göğün ve yerin arasına.
Ayak izlerine yüz sürerken güneş
Ağıdı içine düşen yıldızı
Avutmak mı kaldı şimdi bana,
Nasıl tutacağım ben?
Milyonlarca yıldızı avucumda
Dökülmesin diye…
Ar damarı çatlamış geceler
Asaletine dökülürken
Nerden bilebilirdim ki
Mutluluğa hüzün bilenirmiş,
Kelimelerden gebe kalmış cümlelerden
Ölümler doğurmuş dil…
Seninle başlardı her şey
Ve seninle biterdi…
En mutlu zaman sende olandı
Sende olmayan saatler
Kendini tarihten silerdi…
Başlayan her şey biter
Ömür örneğin!
Yaşanmamış bir tarafı kalsa bile,
Yarım olsa bile biter…
Ama ahı kalır diğer yarısının.
18.07.2009-
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.