üstünden uçtuklarýný
içinden geçtiklerini
ardýnda býraktýklarýný
kanatlandýrýr
aþk…
murathanmungan
sýradan bir günün
hiç de sýradan olmayan heyecanýyla
gece geçilen þehirlerin kimsesiz ýþýklarýnda
kalbinde büyüttüðü aþka büyük gelen gözlerle
zamanýn öldürdüðü kaldýrým taþlarýna düþüyor
durmaksýzýn nasýl çalarsa eski bir þarký
ve hep intihar meyilli
hayal kýrýklarýndan yorgun üst dudak
titredikçe gevþeyen öpüþleri
eski masumiyetinden sayýyor
/kadýn/
belli ki aldatýlmýþ
kendi tarafýndan
/affedersiniz…sanýrým ayný yöne gidiyoruz
hayýr…bu defa deðil/
içinde bütün mevsimlerin
arsýz bekleyiþleri zorladýkça tekrarý
yaþamýn keskin
aþk’ýn dingin sabrý
yolunu yitirmiþ yüksek debili haykýrýþý kutsuyor
hiç durmadan solunan bir muammadýr
nasýl ki akrep metres hayatý yaþýyorsa yelkovanla
ve zaman da piç lakaplý yalnýzlýkla
sözler geçici bir tebessüm için
susmayý çekip gitmekle taçlandýrýyor
/erkek/
belli ki aldatýlmýþ
kendi tarafýndan
/affedersiniz…sanýrým yanýnýzda ben oturuyorum
hayýr…bu defa deðil/
yar yüzünde iki kiþilik hikâyelerle
sindirilmiþ korkularýn bekleþtiði kentin sabahý
gözünden vuruyor aþk’ýn hasretini
batan ayýn kendi ýþýðýnda parladýkça
unutmaktan doðarmýþ hiçliðin doðasý
meçhul durumdur aslýnda sevda yalanlarý
sevi bir itaatkâr
aþk bu… kalmaz ki yanýna kâr
þimdi ayný dilden geçen bu isyan
bir daha dönmemek üzere gitmeyi öðreniyor
/aþk/
belli ki aldatýlmýþ
iki kalp tarafýndan
/sence bir daha bizimle yolculuk yapmak isteyecek mi
hayýr…hem de hiçbir zaman/