Sende Eylül’ün gözlerini býraktým Anne Ekim aþüfte yüzüyle pusudaydý aramýzda ve Kasým sabahý eðildi kirpiklerimin gücü
Eski bir hatýra birkaç dingin inilti sararmýþ ezik yastýk kýr saçlarýndan bir tutam yanaðýmda unuttuðun dudak izi hatýrýmda unutulmamýþ her þey…
Peki ruhun neredeydi Anne?
Sende bereketini gördüm en þefkatli ellerin sarnýçlardan dökülen pastoral bakýþlarýmda lirik özlemlerin bile öldüðünü gördüm benliðime iþlediðin incecik nakýþlarýnda Büyüyordum ya kalp atýþlarýnda ömrün oldukça söylediðin gibi
Çocukluðunu terk eden büyümüþlüðüm ve adamlýðým aðlamayý suç sayan bir güçsüzlüðün esaretinde kalakaldý Ýçimde acýnýn sonsuza açýlan kapýsý kilidini zamanýn yuttuðu diptik yokluk dibimde kara delikler býraktý Çocuk gibi aðladým analýðýnýn yüzü suyu hürmetine
Bir Anne doldurdum ömrüme
Endam dolusu yolculuk ve beyaz gelinliðinde ümit kaþlarýnýn arasýnda nur bahçeleri güllerini elimizle okþadýðýmýz gülistan Üç kardeþin en küçüðü kendini hüzne sattýðý an diyordu ki gitme anne gitme öpüyordu ak alnýndan ve ilhamýn en anlamlý tümcesi kopuyordu aklýndan:
Ben seni Allah’ a gelin ettim Anne…
Önce kelebekler aðlýyordu erken ölüme sonra biz… ve çýðlýk çýðlýða serçelerin gözkapaklarý kapanýrken solosu baþlýyordu kýrlangýçlarýn kimse inanmýyordu öldüðüne Sen giderken gülümsüyordun Anne…
Nevzat KONÞER Haziran 09 Sosyal Medyada Paylaşın:
Nevzat KONŞER Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.