insan lekesi!..
kýyasýya kavgalýydý yoksulluðumuz
toprakla ölümüne
fukarakondularýmýzý ter ve emekten
kýrýlmaz mertlikle örmüþtük
temiz dostluklar, sýcak gülüþler
sonsuz vefa içinde
yoksulduk fakat, aþktýk aþka aþýk
kararmýþ umutlar mekân tutamazdý
topraðýmýzda yaðmur kokusuyla
boy attýkça menekþelerimiz
tek göz odalý evlerimizde
aþkla çoðalýrdýk
saçlarýmýzdan fýþkýran güneþe
gaz lambasýnýn fitilinde
yýldýzlarý kýrpar gökyüzünden
bir neyin içli sesinde yahut
sazýmýzýn türkü tellerinde
soyunurduk duygularýmýzý
çýrçýplak tanýdýk naðmelere
boyanýrdý asuman
kýzýl ufuk boydan boya
al kanýmýz bayrak gibi
yüzlerimiz berrak, yalýn ayak
arzularýmýz yakýnca
þefkatliydi kucaklarýmýz
kucaklardý nimetini hatmettiðimiz
kurban olduðumuz toprak
yetmezdi çoðu zaman
sýcak somunu az görür
et suyunda piþmezdi çorbamýz
dudaklarýnda; birinci, bafra, gelincik
asasý esas, tespihi boncuk boncuk
sabýr ve þükür
anlatýrdý büyükler aðýz dolusu
hürmetle dinlerdi küçüklerimiz
buðday tanesi tebessümleri
buram buram yoksulluk çevreler de
küfür kusmazdý þafak vaktinde
yarýn bohçamýza
bozuk kelâm dürmezdi
ah! bu dilimiz
bilirsin nasýl yoksulduk
yoksul olduðumuz kadar
umuttan umut doðururduk
yani mutluyduk gülüm
mutluyduk
sonra..
güle oynaya birer birer
savurdular dört bir yana
içimizden içimizi
yaprak misali yüreklerimiz
boðum boðum
boðazýnda memleketin
düþünce mevsimine
o sarýmtýrak sonbahar
yanaklarýmýz alev topu
gözlerimiz kýyamet çukuru
þaþtý bulutlar
söküldü tüfeðin ucundaki karanfil
süngü dayandý gýrtlaðýna bebelerin
izansýz ve vicdansýzlar yüzünden
gözyaþý olduk her kýtada
açlýktan derisi kemiklerine yapýþmýþ
sesi dudaklarýnda kurumuþ
esmer tenli çocuklara
küme küme dizilmiþ düþüncelerimiz
acý yudum her lokmamýz
meliyoruz kuzu gibi gülüm
varlýk içinde yokluk
insanýn insana, sevginin barýþa yetmediði
ölüme seyirci koca dünyada
yoksulluktan öte sefiliz
devir deðiþmiþ/miþ
ayak yorgunu kaldýrýmlar
ay ýþýðýnda diþ(i) izleri gecenin
kaç yýl aðrýsý baþýmda
modern yüzyýl vahþeti
bir çocuðun içinden geçiyor
silahlar ve tanklar
mutsuz kere umutsuz
acýsý acýyla ovulan gün
sofrasýnda sancýlý yüreciðim
düþ/sel yamaçlarýnda daðlarýn
küsedurmuþ papatyalarý
ölümle burun buruna yaþamaktan
tutmuþlar nefeslerini
alýnlarýnda halat ey hat!
hamurunu yasla yoðuran
kabilemin derin çizgili kadýnlarý
susarým içime
gözlerim iðdiþ, ellerim kopuk
ayaklarým prangalý
manivelasýnda tarihin
deðiþmeyen kýrkaðaç gölgesi
kýrýk ayaklý iskemlesinde
boðazýma geçiriyor
terör ipini
de! süredursun seyrini
nereye gittiði belli olmayan
nevrotik iliþkilerin bencil güzergâhýnda
içimin mezarý be(de)ni ikiye bölen
(z)aman treni
dursun gülüm dursun
anam hasta, babam kahýr kamburu
bacým ölümün düðününde þehit gelini
hayat dursun, ineceðim
onca bebeyi karýnca sessizliðinde
sol omzunda nazarlýðý ile gömmek
dokunuyor
künyemize kazýnmýþ namusumuza
etik-etimizde ar,edep
ismimizle müsemma
susarým içime, diyetim hâre
su katýlmamýþ usda þalamar
ten mecburu mum aðlýyor
gýcýrtýsýný özlediðim
kapýlarýn eþiklerinde aynalar
bulup bulup yitiririm
tekrar buluncaya kadar
yazýlan mýsralarda bizi
saplanýr hançereme þiir oku
þiir oku gülüm þiir oku
ezginin sese koþmasý gibi
elbet buluþturur yüreklerimizi
bakarsýn deniz koynuna alýr
güz gazalý, can ölüsü sözlerimle
zemheri zindanlarýnda
sarkýtlar düþmeden üstüme
örtülmeden gazete sayfasý
düþerim kelime diplerine
bir su damlasýnda gizli
baþým gözüm üstüne derim
eyvallah! anlayana sevdam
kan revaným kýzýlcýk þerbeti
baþým gözüm üstüne helâl þiir
anamýn ak sütü gibi
...
Sevinç Uslu
( hare / Ýstanbul – 2007 )
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.