Seni daðlar sakladý
ateþten köyler seni toprak kentler
Ele vermezdi havalanan kuþlar
anmasaydýn babý-ali yokuþunda adýmý eðer
Çocuklarýn taþýdýðý cinayet haberleri
birbirine baðlamazdý kentleri
Çýðlýðýný alýkoyduðunda devriyeler
acýmazdý annenin narenciye kokan elleri...
Beni sokaklar sakladý
tozlu duvarlar, yüzyýllýk çýnarlar
Ele vermezdi sýðýndýðým o rüzgar
sen olmasaydýn uðurladýðým gemi
Üþümezdi annem, öldüðünde babamýn gözleri.
Ben olmazdým son kalan
kimsesiz avlular, solgun koðuþlarda
anýlar gibi kokmasaydý ufuk çizgisi...
Sýkýca sardýðýnda zaman gül oyalý bir mendili
kültür parkýnda yaktýðýmýz son sigarayý düþün
kokladýðýmýz kitaplarý.
Bir þiþeyi üçe böldüðümüzün hatýrýna,
Kiþiye ne kadar yakýnsa gölgesi
orada bekle bizi, dönemesek de, bil ki
seni seviyoruzdur bu
ölümden sonraki hayat misali...
Dilan Özinal’a