Bir pencerenin açýlmasýyla, kan-revan bedenimizin acýsýz çýðlýklarýna karýþarak, yarý kapalý gözlerimizin içine gerçek bir güneþin doðduðu ilk günden bu yana, hep ayný odanýn dört duvarý arasýndayýz iþte.
Yalancý çýkar hesaplarýnýn tuþ basmalarýndan uzak bir baþka ve tek aþký önce yaþatýp, sonra yaþadýðýmýz, sevinç çýðlýklarýna ilk tanýk olduðumuz o odanýn dört duvarý arasýndayýz iþte, doðduðumuz günden bu yana.
Ne fark eder ki duvarýmýzda, her göz-göze geldiðimizde boynumuzu hafifçe yana büküp gülümseyeceðimiz bir resmin asýlý olmayýþý. Ya da bir özel günde ilk gidilecek adresler arasýnda onun isminin bulunmayýþý.
Farkýnda deðil misiniz, hala süt kokuyor nefesimiz.
Anneler; Nerede olursanýz olunuz…. Þimdi elimde kainat kadar kocaman bir çiçek sepeti ile geliyorum huzurunuza. Önce eðilip elinizi öpüyorum, sonra sepeti uzatýyorum. En beðendiðiniz çiçekten sadece bir tane almanýz için.
Çünkü siz, sadece bir tanesiniz …
Sosyal Medyada Paylaşın:
uzungemici Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.