Hangi dilde yazsam herkes ayný anlayacak
týlsýmlý ay çerçevesinden tüneyen aþkýn özünü
çevirisi yapýlmaz gibi dururken duygular
perdeler hangi rüzgâra dudak bükmüþ söyleyin
ve geceler hangi sabaha sunmamýþ naaþýný
uyuyan þehirde aþk dönerken köþeyi ýssýz
sakýn görmeyin bu çaylak oðlanýn telaþýný
ey zamaný olmayan atlarýn eyerine yerleþip
tezek kokularýnýn içinde bile açan nilüfer
kitabesi misk kokuludur gerçek bir aþkýn
kapansa da ayýn elindeki gece tülleri
özgün bir sabaha akýyor deste deste fer
kulaðýmda seceresi kayýp koskoca öðütleri
iri kýyým bir sanrýya yýkýyorum
çünkü diþsiz kalýyor aklýmdaki ezber
aþk geldiðinde susuyor dünya
dilsizliðinde onanýyor sessiz sokaklar gibi
müjde isteyecek bir nüfus arýyor insan
ve telaþýn doruðuna yaslanan çaylaklýðýmýn
hecesi düþüyor günün gecesi gibi
bacadan girdiðinde aþk þehre
þakaðýmda bulutlarý tozlu agoralar
diretmiyor eski bir öðüdü satmak için
hangi ataerkil tabuyu dinlemiþ ki zaten aþklar
Nevzat KONÞER
Nisan 09