bu þehrin gülen insanlarýný özledi parklar çocuk cývýltýlarýný kuþ yuvalarýný
bakkal önünde gazoz kasalarýna kurulan sohbetler merdivenlerde serili küçük kilimlere büyük evler kuran minik yürekler yok
þeker ve yað kuyruklarýnda gazete kaðýdýna sarýlý uzatýlýrdý küçük yorgunluðum
duvarlarda siyah yaðlý boyalarla yazýlý örgüt yazýlarý bir de yan yatmýþ sarýklý mezar taþlarýnda kaldý en büyük korkularým sokak çeþmelerinde aktý gitti
ne poðaçacý Aydýn kaldý ne -çarþafçý geldi hanimmm! diye baðýran çingene kaymaðýný aþýrdýðým süt tenceresi duruyor da ne kaymak var ne sütçü Recep amcanýn köy kokusu
yerken gülünce bir anda uçuþan leblebi tozlarýndaki mutluluða hasretim !
üst kat alt kata yabancý binalar soðuttu geçmiþi selam sabaha kapandý açýlan kapýlar
her sabah basma kalýp giysileri asýk yüzleriyle ölü ruhlar döküldü þehre her ayak izi bir keþke býraktý gün geçti aynalar gerçekçi oldu içimiz yalancý
Sosyal Medyada Paylaşın:
Arzu Altınçiçek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.