Dedim: Duydun mu gönlüm çýðlýðýmý yadýnda Karanýn en hasýna bürüldüm gidiyorum… Türküleri vurdular turnanýn kanadýnda Yine bir bilinmeze sürüldüm gidiyorum…
Dedi: Oy kurbaným oy, hüzün yüklü meleðim Býrak beni býrak da kollarýnda gideyim... Oy dedikçe eliyor ince ince eleðim Dökülüp tane tane, yollarýnda gideyim…
Kardelenler aðlýyor dedim boran içinde Yaslandýðým kaya hey! Sýcaðýma kar düþtü. Yakamozlar yas tutar sular virân içinde Sýzýlý dalgalara sarýldým, gidiyorum…
Dedi: Sar köpüðüne ey doyumsuz Akdeniz Yasak þehirlerinden kalmasýn bizden bir iz. Gönülsüz akan ýrmak olur mu derya deniz Karýþýp katre katre, sellerinde gideyim…
Dedim: Huda tanýðým bu sevda nikahýnda Doldurup içiyorum nefesin, ýlýk ýlýk… Sürgündeki bedenim, ruhum kýblegâhýnda Ey gözümün ýþýðý! Duruldum gidiyorum…
Dedi: Umuda düþen çýð bölünce þafaðým Bir yaným yavaþ yavaþ dönüyor hazana, gam... Uzat son kere doysun kanayan þu dudaðým Eriyip yok olmadan ballarýnda gideyim…
Dedim: Ey güvercinim! Uçma gönül yurdundan Uçma, doðacak güneþ sabýr denen ufkuna. Açacak gökkuþaðý yaðmurlarýn ardýndan Böyle bir hayâl ile karýldým gidiyorum…