Bu çaðýn kargaþasýnda Hiç korkmadým arkama baktýðýmda Kýr düþen saçlarým çok kýymetli Deðdiðinde tenime Dökülen koku benimdir diye sevdim… Yabancýlýk çekmedim kendim olma cesaretine Yüzümü nereye çevirsem Samimiyet ve teveccüh Kendime en yakýn olan bendim
Annem ki, ömrümün rengidir "Ne kadar çok iyiliði biriktirirsen O kadar geniþ alanlarý doldurursun rüzgâra" derdi Bu yüzden müebbet mahkûmu olmadým Gök rengi kapýlarda bin damla olup yazdým þiirlerimi
Eksikliðini hissettiðim özlediðim her ne varsa Daha ne kadar kalacak benimle demeden Kuþlarý devþirdim açýk yaralarýma
Ham kalmýþ ehlileþmeyen yaným insandý Söve-saya hasretle güneþi bekledim "Kaldýr baþýný kahvenin kokusunu hisset" dedim Fýrtýnalar zincirlerinden kurtulduðun an ölecektir
O iç geçiren uzun koridorlar sokaklarda koþmayý bilmez Dörtnala koþan atlarda özgürlük isteði Sen vardýn! Sen vardýn çýðlýk çýðlýða Sen olacaksýn güneþi çiðneyen caddelerde Hüznünü silip bütün Ýstanbul’un Bir satranç tahtasýna yolculuðu noktalayan Þah-mat.
Ümmühan YILDIZ
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ümmühan Yıldız Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.