Sýcacýk bir el lazým þimdi,
Anaç bir dokunuþ…
Buradan bile görünüyor
Sývazlanmaya muhtaç o omuz,
Okþanacak baþ…
Küskün bakýþlar,
Gülümseyen yüzlere…
“Kim kondurdu o gülücüðü?” diyen…
“Benim yüzümde niye yok;
O kahvaltý sofrasý,
Reçelli ekmekler,
Sýcacýk çay?!..
Gülüþünüzün içine koyup
Burnuma dayadýðýnýz o tepsi;
Çay bardaklarýndan
tüten dumanlar gibi
Usul usul sýcaðý tüten
O aile..?”
Kaldýrýmda gidip geliyor,
Sorup dururken bunlarý o genç
Yanýndan geçenlere…
Belli bir noktaya kadar ilerliyor,
Sonra yine belli bir noktada
Sonlandýrýyor yolculuðunu…
Ýçinde gidip geldiði,
Bir türlü çýkamadýðý
O kafesten kurtulamýyor bir türlü…
Sitemli bakýþlar yolluyor;
Belli bir noktada durmadan,
Ayaklarýnýn ardýndan sürüklenenlere,
Bir rüzgârýn peþine takýlmýþ gibi…
Týkýlýp kalmayan onun gibi
Bir kafesin içinde…
Bir yüz beliriyor gözlerinin önünde birden
Küçücük bir kapý açarak kafes’inde…
O rüzgârdan ona da bir pay veriyor
Ýçeri dolan esinti…
“Tabii ya, O yapar…” diyor
“...özlediðim o sýcacýk çayý.
Fincandan dumanlarý tüttüre tüttüre
Getirir koyar önüme tepsiyi,
Aile sýcaðýyla doldurur içimi.”
Ve yýllar önce oturduklarý
Kenar mahalledeki
Komþu teyzeye gitmek üzere
Ýleriye doðru bir adým atýyor o son noktadan,
O kafesin içinden çýkýveriyor.
Artýk kendisi baþka bir kenarýnda da
olsa o þehrin,
Hâlâ en has komþu teyzesi, þimdi o gittiði…
Annesinin fabrikadan dönmesini bekleyen
Küçücük bir oðlanken daha;
Sýcacýk çorbasýyla
Isýtan annesizliðini, o günlerde…
Aç midesi gibi annesizliðini de doyuran…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.