Bir adamýn sökük ceketinden, Asla kullanýlmayan bir masa örtüsünden, Asla dolmayan bir çorba kasesinden, Cüsseli bir yalvarýþýn týnýsý, Kimsesizlikten öte anýt gibi, Yoksunluða bir kanýt gibi, Zihnimin arkasýndan bakýyorum, Bir köþenin ürkek kýyýsýndan, Bir farenin bile sýðýnamayacaðý deliklerden, Gözlerimi sýmsýký yumup; Koþarak geçtiðim sokaklardaki gibi, Buhranýn pürüzsüz yanaklarýndan, Odalarýn mahrem kýsýmlarýndan fýrlayan, Bir saç teli gibi, Renksizliði, býçak kesikleri atan bir kokunun, Soðumuþ kucaðýnda, Ölmeye meyilli bir çiçek gibi, Hatýralarýmdan kalkýyorum apar topar, Sanki bir isim telaffuz edilmiþte: Tabut taþýmýþ gibi ellerim! Dudaklarýma kadar inecek gözyaþlarýmdan utanarak, Hayatýmdan çýkmayý tercih eden güneþin, Yarýnlarýn mümkün olmadýðýný tasviri gibi, Umutsuzluk, karanlýk, gece gibi deðil, Bir daðýn üstüne çýkmýþ, Bir daðýn üstündeki, Bir daðdan daha heybetli. Ýliklerimden, yansýmalarýmdan türeyen, Dokunduðum her canlýya öðreteceðim sefillik, Kokuyu, saç telini, hayalleri hapsedeceðim yalnýzlýk gibi. Sosyal Medyada Paylaşın:
Sefa Yıldırım Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.