Hep, hep bir gül bahçesi aradým yýllar yýlý, Oysa nur çehre imiþ aradýðým gülistan. Ey gülünce yüzünde güller açan sevgili! Bir dem tebessüm et ki; nasibini alsýn can.
Ayrýlmam artýk asla, ayrýlmam yüz çevrenden, Bu baðýn bülbülüyüm, ayrýlamam çehrenden, Ne olur bir defa gül, ne çýkar bir kereden, Sarsýlsýn þu yeryüzü, öylece donsun zaman.
Bilirim istediðim, mutlaka bir felaket, Senin bir an gülüþün, o beklenen kýyâmet, Olsun sen yine de gül, zaten kopar nihayet, Dökülürse dökülsün, parçalansýn asuman.
Hakikat, âfet o ki, adýn çýkar deliye, Taþlanýrsýn her vakit, anlatamazsýn niye, Varsýn hep çaðýrsýnlar beni de mecnun diye, Sen gül de gülüþüne, olsun bin aklým kurban.
Hastayým, tabib sensin, ilâcým gül yüzünde, Ýltifatýn beklemem, inan hiçbir sözünde, Kýymetim olmasa da, o güzelim gözünde, Bir an gül ki sevgili, artýk bulayým derman.
Kaç vakit oldu bilmem, fýrtýnadan habersiz, Rüzgar ki ’esmem’ diyor, gülmeyince yâr sensiz Þöyle hafifçe bir gül, hem sedasýz hem sessiz, Onca zamandan sonra, kopsun fýrtýna boran.
Gerçek mânâyý bulur, sen gülünce güzellik, Mânâ tamam olunca, baþlar ilâhî þenlik, Savrulur sahte güzel, yokolur senlik benlik, "Yâr gülmesi kýyâmet" böyle yazýlmýþ ferman. Sosyal Medyada Paylaşın:
sır Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.