Pencerem çok büyük,
Çerçevesinin içinden geçip gidiyor insanlar…
Öyle masumlar ki burdan bakýnca…
Tam bu açýdan, biraz yukarýdan yani,
Tam kývamýnda yüksekliði…
Çok da yukarýda kalsam kaybederim ayrýntýlarý,
Herhangi birine indirgerim yoldan geçen kadýný,
Görmez olurum yüzündeki gölgeyi...
O yüzden tam kararýnda bir yüksekteyim bence;
Bana dokunamadýklarý, yakmadýklarý canýmý
Ama kaybolmadýklarý da ayný zamanda,
Gölgelerin insan diyebileceðim kývama erdiði…
Geçip gidiyorlar penceremden,
Ne tam insan, ne tam gölge,
Tam kývamýnda yani..
Bol köpüklü Türk kahvesi gibi…
Biraz sasýk geliyor tadý gerçi kahvenin,
Yeterince sýcak deðil gibi sanki…
“Göze alsam mý…” diyorum
“Dilimin yanmasýný,
Biraz daha mý ýsýtsam kahveyi,
Köpüðü kaçmasýn diye
Sýcaðýndan vazgeçmesem mi?”
O gölgeleri insana çevirsem mi yeniden yani?
Pencereyi aradan çekip yanlarýna yaklaþsam,
Canýmý yakmalarýna falan boþ verip
Beni bu ayazdan kurtaracak
O sýcaktan vazgeçmesem mi?
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.