Kýrlangýçlar göçe durduðunda
nasýl tutayým ki ruhumu
yaz biter güz devrilir üzerime
yine eylül
yine þ(eh)iirlerin içi y/anar y/aralanýr
titrerim yapraklarýn geldikçe iniltisi
köklerimi kavrayan
enstrümanlarýn en tatlý teli
doðuþtan yüzüme oturmuþ gülüþüm
sesimi çaðýran yaðmurla mülayimleþir
uzunca zaman felç olur
güneþin okþadýðý kalbim durur
ikimiz birden suskunluða gömülürüz
ýslýðýný artýran rüzgârýn altýnda
üzgün ve hayal kýrýklýðý içinde yabancýyýz
iþte o vakit yürüdüðümüz her yerde
mazide saklý anýlar sokaða sürüklenir
ellerin kadar esmer
daha koyu renk olur Ýstanbul’un gözleri
bin parçaya bölünen pencereler kapanýr
sessizce...
Ümmühan YILDIZ