Kâinat kýþtan bahara ererken
Gönlüm týpký bir martý gibi
Bahçende durup yakýyor fenerini
Gizlisiz saklýsýz, yalansýz
Gidelim
Rüzgârýn eriþemeyeceði bir yere
Göðsümüzde binlerce yýllýk Karaaðaç
Derin bir kuyuya atýlmýþ
Tutsaklýðý tenimizden kaldýrýp
Züleyha’nýn Yusuf’a olan aþkýna
Naif muhabbet-i götürelim
Geç kalmadan
Leyla’sý için çöllerde yanan Mecnun’a
Kevser þelâlesinden damla alýp
Uyanan Turna kuþlarýna yükleyelim
Tüm kentler birbirinin aynýsý
Acýyý çekiyor ýstýraplar
Hiç kimse, hiç kimsenin farkýnda deðil
Emsali olmayan kýlýksýz sözcükler…
Hep ayný can sýkýcý, hem de yoksul
Romatizmalý yapay sahne yorulduðunda
Geride ter kokulu sevgisizlik kalýyor
Benim içimdeyse, ýhlamur aðacý
Günlük güneþlik, upuzun kuyruklu
Aðdalý koku içinde çiçekli elbiselerim
Maviliklerde ýslýkla ezgi çalar martý gibi özgür
Küçük bir masal konusu vesselam...
Gök kýzarýyor, ay doðdu doðacak
Bütün kalbinle tut ellerimi yorulmasýn
Kâinat-i âsâ bahara ererken
Gidelim…
Ümmühan YILDIZ